Babaya ömürlük hediye

Düğün hazırlıkları yaparken, durumu ağırlaşan babasına karaciğer donörü olan öğretmen Müge Karahitay hem hayat kurtardı, hem de Babalar Günü için en anlamlı hediyeye imza attı.

İzmir’de matbaacılık yapan Cemal Karahitay (57), 2015 yılında göbek fıtığı ameliyatı için gittiği hastanede siroz olduğunu öğrendi. Önceki yıllarda annesi ve kız kardeşine de siroz tanısı koyulan, kardeşini nakil olamadan kaybeden Karahitay doktor takibinde yıllarını geçirdi. Bu yılın başında karaciğer değerlerinde değişimler başlayan Karahitay’a doktoru nakil zamanının yaklaştığını söyledi. Karahitay, eşi Nurten Karahitay (58) ile nakil operasyonunu küçük kızları Müge’nin 1 Ağustos’ta İzmir’de yapılacak düğününden, matbaada birlikte çalıştığı 6 aylık hamile olan büyük kızları Meral Dereli’nin (32) Eylül ayında gerçekleşecek doğumundan sonra yapılması yönünde karar aldı. Ancak Karahitay’ın Müge’yi evlendirip, Meral’in de doğum yapmasından sonra nakil olma planı sağlık durumunun kötüleşmesiyle suya düştü.

Zaman aleyhine işleyen Karahitay bilinç kaybı yaşamaya, unutmaya, öz bakımını yapamamaya başladı. Karahitay, Mart ayında 3 gün yatıp tedavi gördüğü İzmir Kent Hastanesine nakil için başvurdu. Erzurum’un Tekman ilçesinde İngilizce öğretmenliği yapan Müge Karahitay (27), o günlerde babası için acil nakil kararı alınması üzerine gönüllü donör oldu. Müge’nin uygun verici olduğunun belirlenmesi üzerine geçtiğimiz 1 Haziran’da baba-kız nakil operasyonuna alındı. Kent Hastanesi Karaciğer Nakli ve Hepatobiliyer Cerrahi Bölümü kurucu başkanı Prof. Dr. Murat Kılıç da; Opr. Dr. Cahit Yılmaz, Opr. Dr. Kamil Kılıç, Opr. Opr. Dr. Rasim Farajov, Opr. Dr. Zaza Iakobadze, Doç. Dr. Mert Akan ve Uzm. Dr Alihan Pirim’den oluşan ekibin gerçekleştirdiği nakille ilgili olarak, “Cemal Karahitay’ın hastalığının sebebi diyabete bağlı gelişen karaciğer yağlanmasının yıllar içinde siroza çevirmesi. Son dönemde özellikle karında su birikmesi, bilinç bulanıklığı ve karaciğer komasına giden hafıza kayıpları nedeniyle karaciğer nakli olması gerekiyordu. Sirozun yanı sıra karaciğeri besleyen damardaki pıhtılaşmaya bağlı tıkanıklık durumunu daha da ağırlaştırmıştı. Kızının uygun donör olması, durumunun kötüleştiği günlerde tesadüfen İzmir’de olması hastamız için büyük şans oldu. Baba-kızın sağlık durumu çok iyi. İkisini de taburcu ettik. Babalar Günü öncesinde gerçekleşen bu nakil de çok anlamlı oldu” dedi.

Düğün ve torundan sonra nakil olmayı planlıyordu

1 Ağustos’ta nikah masasına oturmaya hazırlanan Müge Karahitay, donörlüğünün babası için büyük sürpriz olduğunu söyledi. Pandemi nedeniyle uzun süredir İzmir’e gelemediğini, ailesiyle görüntülü telefon konuşmalarıyla hasret giderdiğini belirten Karahitay, “Aynı hastalıktan halamı nakil olamadan kaybetmiştik. Kalıtsal nedenleri olan bu hastalığın babamı da nakile götüreceğini biliyorduk. Zamanını bilmiyorduk. Pandemi nedeniyle uzun bir aradan sonra 19 Mayıs’ta ailemi ziyarete gelmiş, dönüş biletimi bile almıştım. Ama babam hiç iyi değildi, bilinci kayboluyor, unutuyordu. Yürüyemiyor, kendi başına yemek yiyemiyordu. Acil nakil olması gerekiyordu. Annem ve babam ameliyatın düğün ve doğumdan sonra olmasını istiyordu, Eylül’den sonraya kalmasını istiyorlardı. Babamın bilinci gidip geliyor, kendinde olduğunda benim donör olmamı reddediyor, kadavradan bağış bekleyeceğini söylüyordu. Babam vericinin ben olduğumu bilmeden ameliyata girdi. Nakil başarıyla gerçekleşti, hastanede doktorlar ve hemşireler bize bebek gibi baktı. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Şimdi babam ve ben çok iyiyiz. Artık gönül rahatlığıyla düğüne de doğuma da hazırlanacağız. Nakilden sonra babamla şakalaştım, ‘Bu Babalar Gününde hediye alamayacağım’ dedim. Bana, ‘Sen bana ömürlük hediye verdin, en güzelini verdin’ diye cevap verdi. ‘Ciğerdaş olduk’ dedi. Gerçekten benim de en anlamlı hediyem oldu” diye konuştu.

Düğününe 1,5 ay kalan kızı Müge’den nakledilen karaciğer dokusuyla ikinci hayata başlayan baba Karahitay ise “Kızım sayesinde sağlığıma kavuştum. Şimdi sırada iki kızımın mutluluklarını görmek, torunu kucaklamak var. Bana bu güzel günleri yaşatacak doktorlarıma çok teşekkür ediyorum” dedi.