Reklamı Geç
etenfes
etenfes
Afyonkarahisar
DOLAR32.5689
EURO34.9572
ALTIN2443.9

AVRUPA BİZE 100 YIL ÖNCE NASIL BAKIYORSA BUGÜNDE ÖYLE BAKIYOR

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
AVRUPA BİZE 100 YIL ÖNCE NASIL BAKIYORSA BUGÜNDE ÖYLE BAKIYOR
Abone ol
Ünlü Tarihçi Prof.Dr. İlber Ortaylı, Avrupa’nın bize bakışında 100 öncesiyle bugün arasında bir değişiklik olmadığını ifade ederek: “Aklımızı başımıza toplamamız lazım. İstiklal Savaşının başındaki ve sonundaki Avrupa neyse bugün de odur. Kimseye de güvenemeyiz” dedi.

Afyon Kocatepe Üniversitesi ve Türk Tarih Kurumu işbirliğinde, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Afyonkarahisar Valiliği ve Afyonkarahisar Belediyesinin katkılarıyla düzenlenen “100. Yılında Uluslararası Büyük Taarruz ve Başkomutan Meydan Muharebesi Sempozyumu”, Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin moderatörlüğünde, Tarihçi-Yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın “100. Yılında Büyük Taarruz ve Başkomutan Meydan Muharebesi” konferansı ile başladı.

 

KATILIM YOĞUN OLDU, KOLTUK BULAMAYANLAR YERDE OTURARAK İZLEDİ

Atatürk Kongre Merkezinde düzenlenen “100. Yılında Uluslararası Büyük Taarruz ve Başkomutan Meydan Muharebesi Sempozyumu” açış törenine; Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, TTK Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin, Afyonkarahisar İkmal ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Osman Alp, Afyonkarahisar Başsavcısı Fatih Karabacak, 2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Fatih Serdar Köken,  AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nurullah Okumuş, AKÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Şuayıp Özdemir, Prof. Dr. Murat Peker, Prof. Dr. Yılmaz Yalçın ile birlikte dekanlar, müdürler, il müdürleri, akademisyenler ve vatandaşlar katıldı. Prof.Dr.İlber Ortaylı'nın konferansına ilgi yoğun olunca birçok izleyici boş koltuk bulamayınca yerde oturarak takip etti.

“9 Eylül’de Batı Anadolu İşgalden Kurtarıldı”

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan program, AKÜ Devlet Konservatuvarı müzik dinletisi ile devam etti. “100. Yılında Uluslararası Büyük Taarruz ve Başkomutan Meydan Muharebesi Sempozyumu”nda açış konuşmasını yapan AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, Türk ordusunun Büyük Taarruza Gazi Mustafa Kemal Paşa önderliğinde, 100 yıl önce Afyonkarahisar’da başladığını ifade etti. Karakaş, “Tam bir inanmışlık ve adanmışlıkla hareket eden Türk ordusu, milletiyle bütünleşerek 27 Ağustos 1922’de Afyonkarahisar’ı esaretten kurtardı. Akabinde 30 Ağustos’ta Başkomutan Meydan Muharebesi ile Yunan Kuvvetleri, Dumlupınar’dan Uşak-İzmir istikametine doğru sürüldü. Türk ordusunun takip harekâtı neticesinde Yunan kuvvetleri, 9 Eylül 1922’de İzmir’den atılarak Batı Anadolu işgalden kurtarıldı” diye konuştu.

DÜNYA TARİHİNİN GÖRDÜĞÜ EN BÜYÜK KAHRAMANLIK DESTANI YAZILDI

Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı ise 100 yıl önce Anadolu topraklarında dünya tarihinin gördüğü en büyük kahramanlık destanlarından birinin yazıldığını ve işgal güçlerinin yurttan kovulduğunu belirtti. Ağustos ayının Türk tarihi açısından pek çok zafere şahitlik ettiğini dile getiren Yiğitbaşı, şöyle konuştu: “Malazgirt, Otlukbeli, Çaldıran, Mohaç gibi nice zaferler, takvimler ağustos ayını gösterirken kazanılmıştır. Bunların sonuncusu ve en anlamlılarından birisi de hiç şüphesiz Büyük Taarruz’dur. Büyük Taarruz, esir düşmeyi sözlüğünde barındırmayan bir milletin düşmana attığı en büyük tokattır. Dönemin en güçlü devletlerine ve ordularına karşı aziz milletimiz, tüm yokluk ve zorluklara göğüs gererek, bağımsız ve hür bir şekilde yaşamak, kutsal vatan toprağını korumak için yediden yetmişe kendisini kurtuluşa ve zafere adamış, gazi olmuş, şehit düşmüştür. Vatanımızı, birlik ve beraberliğimizi, cumhuriyetimizi korumak için verdiğimiz mücadelelerde Seyit Onbaşılar, Nene Hatunlar, Yüzbaşı Agâhlar, Ömer Halis Demirler, Fethi Sekinler ve nice isimsiz kahramanlar hiçbir zaman bitmeyecek, tükenmeyecektir.”

TÜRKİYE, DEVLET GELENEĞİNE BÜYÜK ÖNEM VERİR

Sempozyumun açılış konferansını veren Tarihçi-Yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, Türkiye’nin devlet geleneğine çok önem verdiğini ve hızlı örgütlendiğini anlattı. Devletin metafizik bir olay olmadığını anımsatan Ortaylı, şöyle devam etti:

“Devlet, sosyolojik, tarihi ve coğrafi bir olay. Her kula da nasip olmuyor. Her toplum nasıl sanatkâr olmuyor, bazı vasıflara sahip olamıyor, ticaret ve sanayiden anlamıyorsa, örgütlenme ve savunma denen vasfın da bazı toplumlarda olmadığı çok açıktır. Birinci cihan harbinin ve İstiklal Savaşı’nın genç-ihtiyar generalleri, 10 yaşından beri orduda büyümüş çocuklardı. Bu bir devlet geleneğidir, toplumdan topluma fark eder. Atinalılar asker değildir, spartalılar askerdir. Çok açıktır. Bunlar önemli. Arapların bir kısmı homojen bir kitledir. Askerlikle ilgisi yoktur. Bir kısmı da çok iyi savaşçıdır. Ama asker değildir, itaat gelenekleri zayıftır. Bu bizim eğitimimizle ilgilidir. Onun için Türkiye’de ‘demilitarizasyon’ yanlış bir şeydir.”

DÜŞMANIN TÜRK MİLLETİNİN DİRENİŞ KABİLİYETİNDEN HABERİ YOK

Birinci Cihan Harbine girmeden evvel Türk ordusunun savaş eğitimi olan nadir ordulardan biri olduğunu belirten Ortaylı, konuşmasına şöyle devam etti: “Biz birinci harbe istemeden girmek zorunda kaldık. Yani Enver Paşa Almancıdır gibi bir şey yok. Bizimkiler her kapıyı çaldılar. Sulh konusunda direnemediler. Direnememelerinin bir tek sebebi vardır; maalesef İttihat Terakki’nin hâkim kanadı Türk ordusunun savaş kabiliyetini, kusurlarını biliyor fakat haddinden fazla çekiniyor. Türk milletinin direniş kabiliyetinden haberi yok. İç politikadan haberleri yok, dış politikayı iyi değerlendiremiyorlar. Karşı çıkanlar; Mustafa Kemal Bey, Kazım Karabekir, İsmet Bey, General Asım ve Esat Paşa, bunlar Alman aleyhtarlarıdır. İstedikleri sulhtur ve sulhta direnebilmektir. Çünkü bunlar dünyayı tanıyorlar. Bu bizim ordunun güçlü tarafıdır. Bunlar dinlense felaketi atlatırdık. Harbe girsek de doğru tarafta girerdik. Bizi doğru taraftan da almıyorlar. Bizi istemiyorlar. Yani İngiltere ve Fransa diyorlar ki bunlar Balkanlar’da yenildi. Yenilmelerinin sebebi ise cengâverliklerini kaybettiler. Yani bunlar müttefik değil, ayak bağı olur. Almanlar da aynı şeyi diyor. Ama Alman ve Avusturya ordusunun içinde çok akıllı kurmaylar var. Alman Kayzer’ini ikna ediyorlar. Alman Kayzer’i bunları dinliyor. Türkiye bu yüzden istenmedi. Donanma için toplanan parayı İngiltere’ye verdiler. İngiltere gemileri vermedi. Churchill Almancısın, parayı sonra vereceğiz diyor. Bu ağır bir darbe oldu. Bu da Goeben ve Breslau’a neden el attığımızı gösteriyor. Goeben ve Breslau içeri girip de kendi başlarına Rusya sahillerini vurmuş değiller. İmzalar hazırdır. Enver ve Cemal Paşalar bu emri imzaladılar. Karadeniz kıyılarında vurmadıkları yer kalmadı. Zaten Rus donanması da Karadeniz’den çıkacak durumda değildi. Birinci Cihan Harbi donanma harbi değildir. Donanmanın tek savaşı Çanakkale’de olacaktır. Çanakkale’de de gemiler muhteşem bir şekilde mayın döşeyerek yaralandılar ama asıl yaralarını kara savunmasından aldılar.”

AVRUPA’YA GİRMEKTE GEÇ KALDIK

1918 yılında İtilaf Devletlerinin birbiri ile çatışmaya başladığını ifade eden Ortaylı, “Fransızlar, İngilizlerle mücadele ediyor. İtalyanlar hepsine düşmanlık besliyor. Harbe katılan veya katılmayan devletler hepsi karşılar. Askeri stratejileri, diplomasi stratejileri farklı fakat iş kapitülasyonların kaldırılmasına geldiğinde hepsi birleşiyor. Büyük Savaşa girerken dünya diplomatları ve tecrübeli askeri çevreler, Türkleri ya tutuyor ya tutmuyor. Ama olaylar öyle gelişiyor ki Türkiye’nin durumu değişiyor. Türkiye masaya oturduğu zaman süngüsü ile nereye girdiyse o kadarını aldı. Türkiye gibi devlete beynelmilel masalarda bedava toprak verilmez. Türkiye gibi devletlerinin borçları affedilmez. Yunanistan’a yaptıkları gibi yarısını öde bayrama kadar dursun, öbür yarısını şimdilik affedelim denmez. Avrupa’ya girmekte geç kaldık. Gireceksen zamanında gireceksin; girmediğin zaman Yunanistan tependedir” dedi.

AVRUPA’NIN BİZE BAKIŞI 100 YILDIR AYNI

Avrupa’nın bize bakışında 100 yıl öncesiyle bugün arasında bir değişiklik olmadığını vurgulayan Ortaylı şunları belirtti: “Münih’te kongredeydik, bir tane postcard dolaştırıyorlar. Renkli Türkiye haritası üstünde vatanını kurtar yazıyordu. Melina Merkuri’nin fikriydi. Poscard’da Ermenistan var. Türkiye gitmiş. İstanbul’u, Trakya’yı alıyor. Sevr anlaşmasından beter. İstesen ne olacak. İstanbul’u alacak babayiğit kim? Hz. Fatih’ten beri elimizdedir. Vatanımızdır. İslam dünyasının da kültür merkezidir. Dünyanın da kültür merkezidir. Bu memleketin hiçbir yeri gitmez. Aklımızı başımıza toplamamız lazım. İstiklal Savaşının başındaki ve sonundaki Avrupa neyse bugün de odur. Kimseye de güvenemeyiz.”


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
FUTBOLDA PERDE AÇILIYORÖnceki Haber

FUTBOLDA PERDE AÇILIYOR

AĞUSTOS AYI MİLLETİMİZ İÇİN ZAFER AYIDIRSonraki Haber

AĞUSTOS AYI MİLLETİMİZ İÇİN ZAFER AYIDIR

Yorum Yazın

Bucaspor maçına İstanbullu hakem
Milli güreşçilerin kamp tercihi Afyon oldu
AKÜ 5 yıllık akreditasyon almaya hak kazandı
AKÜ’den Türkiye birinciliği başarısı!
Süleyman Güneş’e TFF 2. Lig’de görev
Tırdan etrafa saçılan demir parçalarına otomobil çarptı
Hırsızlıktan aranıyordu Dazkırı ilçesinde ele geçirildi
Huzurevi projesine iki kıymetli hanımefendinin eli değdi
Dumlupınar Bilim ve Sanat Merkezi’nden yeni bir rekor
Adliye çıkışı yaşanan bıçaklı ve silahlı kavgada yaralı sayısı arttı
Gönüllü tiyatrocular İstanbul’da sahne aldı
Mobil trafik eğitim tırı Afyon’da
Sülün beldesinde otomobil elektrikli bisiklete çarptı
Afyon Adliyesi çıkışında 2 grup birbirine girdi
Afyon Valiliği inceleme başlattı
Hakaret suçundan aranıyordu litrelerce kaçak alkolla yakalandı
Afyon’da ilk kez Karakucak güreşleri düzenlendi
Süper amatör lig perde 6 golle kapandı
Son maçta fileler 13 kez havalandı
Lige mağlubiyetle veda etti

Başka haber bulunmuyor!

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar