Afyonkarahisar
DOLAR31.3419
EURO33.9481
ALTIN2071.1

Av. Nesrin Çelikbilek: Kadına şiddet, insanlığa ihanettir

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Av. Nesrin Çelikbilek: Kadına şiddet, insanlığa ihanettir
Abone ol
MHP Afyonkarahisar Kadın Aile Çocuk ve Engelillerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Av.Nesrin Çelikbilek, 25 Kasım Kadına yönelik şiddetle mücadele günü nedeniyle Parti binasında basın açıklamasında bulundu.

MHP’li kadınlarında eşlik ettiği toplantıda konuşan Çelikbilek şunları söyledi: “Kadına yönelik şiddet kadınların cinsiyetleri nedeniyle maruz kaldıkları fiziksel, cinsel, psikolojik acı veya ıstırap veren ya da verebilecek olan her türlü eylem, uygulama ya da bu tür eylemlerle tehdit edilme, zorlanma veya keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakılmalarıdır.
Şiddet bireye, şartlara, mekâna, zamana ve ilişkilere göre değişen bir kavramdır. Şiddet, insanlık tarihi boyunca varlığını sürdürmüş ve farklı şekillerde tezahür ederek ve artarak devam etmiştir. 
Kadına yönelik şiddet tüm toplum ve coğrafyalarda ilk çağdan ortaçağa kadar ve hatta gelişmiş sanayi ülkelerinde bile var olmuştur. Kadınlar yaşam evrelerinin her aşamasında, yalnızca eşinin değil; babası, kardeşi, akrabası ve erkek çocukları tarafından dahi şiddet görebilmektedir. Uygulanan şiddet psikolojik, fizyolojik, ekonomik ve cinsel olmak üzere çeşitli yöntemlerle tezahür etmektedir”
KADINA UYGULANAN ŞİDDET YILLARCA GÖRMEZDEN GELİNDİ
“Erkekler tarafından kadınlara uygulanan şiddet birçok toplum tarafından yıllarca görmezden gelinmiş hatta kültürel gerekçelerle normal kabul edilmiştir” diyen Çelikbilek sözlerine şöyle devam etti:
“Bu durumu farkındalığın olmayışından kaynaklandığını söyleyebiliriz.  Sosyolojik açıdan yapılan araştırmalarda şiddetin temelini, ekonomik yetersizlikler, eğitim düzeyinin düşüklüğü, ataerkil kültür yapısı, aile içi şiddet gibi risk faktörleri oluşturmaktadır ve incelemeye toplumun temel çekirdeği olan aileden başlamalıdır. Toplumdan bireye ve bireyden topluma ilişkiler; aile vasıtasıyla gerçekleşir. Aile içinde de diğer sosyal kurumlardaki gibi iradeyi kabul ettirme mücadeleleri bulunmaktadır. Bu iktidar mücadeleleri, pek çok farklı psikolojik, sosyolojik ve biyolojik nedenlerle olup, çoğunlukla kadına yönelik şiddetle sonuçlanmaktadır.  
Aile; anne, baba ve çocuklarının meydana getirdiği en küçük topluluktur. Aile toplumun temelidir. Doğrusuyla ve yanlışıyla ilk öğrenme ailede başlar. Bu sebepledir ki sevgi saygının öğrenildiği kadar şiddet de ailede öğrenilir.
Kadına yönelik şiddet ile mücadelede sadece erkek davranışları üzerinde iyileştirme ve geliştirme yapılması yeterli değildir. Kadınların erkek şiddetine karşı neden sessiz kaldığı, bulunduğu durumu neden kabullendiği gibi soruların cevabı da çözüme yönelik önem arz etmektedir”

ERKEN YAŞTA EVLİLİKLERİN ÖNÜNE GEÇİLMELİ
Erken yaşta evliliklerin önüne geçilmesi, kadına şiddeti azaltıcı yönde de olumlu etkiler yapacağını ifade eden Çelikbilek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yine Çocuk denilen yaşta evlendirilen kadınlarda benlik bilinci ve özsaygı oluşumu zordur ve erkek tarafından baskılanması, çaresiz kalması daha olasıdır. Dolayısıyla erken yaşta evliliklerin önüne geçilmesi, kadına şiddeti azaltıcı yönde de olumlu etkiler doğuracaktır.
Bunun yanı sıra Sosyal devlet olma ilkesi gereği, şiddet için önemli bir risk faktörü olan gelirin eşit paylaşımının sağlanmasının da şiddetin azalması yönünde olumlu katkı sağlayacağı inancındayız. 
Yapılan araştırmaların sonucunda, her eğitim düzeyindeki erkeğin eşine şiddet uygulayabildiğini görmekteyiz.  Diğer taraftan araştırma sonuçlarından elde edilen verilere göre, eşlerin eğitim düzeyinin yükselmesi ile kadına yönelik şiddetin düştüğü de gözlemlenmiştir”
KADINA ŞİDDET AZALMAK YERİNE ARTIŞ GÖSTERMİŞTİR
Son yıllarda ülkemizde kadına şiddetin azalmak yerine artış eğilimine girdiğini ifade eden Çelikbilek, “Son yıllarda dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kadına yönelik şiddet konusu üzerinde araştırma ve çalışmalara bakıldığında belirgin bir azalma göstermediği gibi aksine artış olduğu gözükmektedir. Kadına karşı şiddet sıklığını ve ilişkili risk faktörleri incelendiğinde kadınların, %52’sinin şiddetin en az bir türüne, en çok da sözel ve fiziksel şiddet türlerine maruz kaldıklarını belirlenmektedirler. Kadınların %34’ünün fiziksel şiddete ve büyük çoğunluğunun (%93) sözel veya psikolojik şiddete maruz kaldıkları tespit edilmiştir. Ayrıca, kadınların %59’u yaşamları boyunca aile içi şiddete maruz kaldıkları bulunmuştur.
Şiddetin anatomisine baktığımızda; erkeklerin kadına uyguladıkları şiddette, erkeğin kişilik özelliklerine, biyolojisine ve psikolojisine dayandırsak da aslında şiddet temelde öğrenilen bir davranıştır. Kişi bir birey olarak yaşadığı aileden, toplumdan ve kültürden etkilenip şiddet davranışını öğrenilmiş bir kazanım olarak hayatına aktarır.  Şiddet yalnızca öğrenilmiş bir davranış olarak hayatımızda kalmayıp, nesilden nesile öğretilen çığ gibi büyüyen bir sorun olarak varlığını sürdürmektedir.
Sonuç olarak; kadına yönelik şiddet Türkiye’nin en önemli toplumsal sorunlarından biridir. Güç iktidar ve şiddet kavramları, erkekler için çocukluktan başlayıp yetişkinliğe kadar uzanan süreçte, biyolojik, psikolojik ve toplumsal faktörlerle harmanlanıp, kadına yönelik şiddetle kendini göstermektedir. Bu sebepten şiddet gören, şiddete maruz kalan yada şiddet gösterme eğilimi olan çocukların okul çağlarında eğitmenler tarafından tespit edilerek, rehabilitasyon ile destek sağlanması ileri vadede olumlu sonuçlar getirebilir. Okullarda bu sorunların tespiti ve çözümü için rehberlik servisleri ve öğretmenlerinin hassasiyet göstermeleri önem arz etmektedir.
Kadına yönelik şiddetle mücadelede sadece yasal düzenlememelerin yetmediği açıktır. Sorunun kaynaklarını net olarak tespit edip,tüm toplumsal katmanlarda mücadele verilmelidir.
Bu noktada  Medya dilinden, eğitim diline kadar, gelir paylaşımında adaletin sağlanmasından, kadının ekonomik yönden desteklenmesine değin pek çok alanda çalışma yapılması zorunludur” diye konuştu.
Unutulmamalıdır ki; kadının şiddete uğradığı bir ortamda ne yazık ki şiddetin diğer mağdurları da çocuklar olmaktadır. Çocuklarımız bizim geleceğimizdir. Toplumumuzun temel birimi olan ailenin korunması ve güçlenmesi için de öncelikle ailede kadına yönelik şiddetin önlenmesi gerekmektedir.
Kadınların ve çocukların güven ve huzur içinde yaşayabildiği bir topluma ulaşmak dileği ve ümidiyle katılımınız için teşekkür ederim.


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
Devremülk çetesinden 6 milyonluk vurgunÖnceki Haber

Devremülk çetesinden 6 milyonluk vurgun

Şehit öğretmenler için mevlid-i şerif okutulduSonraki Haber

Şehit öğretmenler için mevlid-i şerif ok...

Yorum Yazın

Paşa Camii Külliyesi şehrin kültürel dokusunu güçlendirecek
Türk tarihine altın harflerle yazılan Çanakkale zaferi törenlerle kutlandı
Afyon’un ilk kadın belediye başkanı olacağım
Kent konakları projesiyle 7’den 70’e her kesime hizmet verilecek
Hırsızlıktan aranan şahıs yakayı ele verdi
Afyon bir şampiyonda vücut geliştirmede çıkardı
Her alanda gelişmiş bir Afyonkarahisar hedefliyoruz
Uluçay’ın ‘Bilgihane’ projesi gençlere ücretsiz sunulacak
Hulusi Akar Afyon’a geliyor
Haşhaşlı tahinli pide büyük ilgi görüyor
Umutlar bir bir tükeniyor!
Tren garında ele geçirilen yüklü miktarda uyuşturucuyla ilgili gözaltı sayısı arttı
Dünyanın en iyileri arasında bir Afyon’lu
En düşük maaş 31 Bin 511,13 TL
Ligde kalma hayallerini öteledi
Kocaöz rüzgarı Salar'da esti
Emirdağspor’u maddi kriz mi vurdu?
Kadınlarımız hem üretecek hem kazanacaklar
Yağcı: Herkes her şeyi bilecek!
Sandıklıspor şampi…!

Başka haber bulunmuyor!

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar