“Asgari ücretliler başına geleceklerin farkında ve yeni asgari ücretten memnun değil” diyen Görgöz, “Kasım ayı açlık sınırı 7 bin 785 lira idi. Bu tutar aylık gıda enflasyonu göz önüne alındığında, Ocak ayı sonunda 8650 lira olacak. Yani asgari ücret açlık sınırının da altında kalacak ve 1 ayda buharlaşacak” dedi.
CHP İl Başkanı Yalçın Görgöz, dün Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan yeni asgari ücreti eleştirdi. “2023 yılı için beklenen asgari ücret dün açıklandı. 8506 TL. Ancak bu ücret, ne asgari ücretliyi, ne de işvereni memnun etmedi” diyen Görgöz şunları söyledi:
“Geçen yıl 2825 TL olan asgari ücret, 2022 yılı için 4250 TL olmuştu ancak iğneden-ipliğe gelen yüksek oranda zamlar sebebiyle bu artış, çalışanlar henüz zamlı maaşını almadan eriyip gitmişti. Hal böyle olunca 2022 Temmuz’unda asgari ücrete ek bir artış daha yapılmış ve 5500 TL olmuştu. Bu ek artışta çare olmadı. Çünkü enflasyon yükseliyor, hayat pahalılığı artıyor, vergiler, cezalar derken hayat yaşanmaz hale geliyordu.
Ülkemizde asgari ücret “tek kişi” için hesaplanıyor ama biz biliyoruz ki çalışanların önemli bir kesimi bu ücretle en az 4 ya da 5 kişilik bir aile geçindiriyor. Onların temel gereksinimlerini içeren yaşam tutarları ise asgari ücretin çok daha üzerinde.
Bildiğiniz üzere asgari ücretliler maaşlarını çalıştıkları ay bittikten sonra alırlar. Yani 2023 yılının Ocak ayı maaşını (8500 TL) 1 Şubat’ta alacaklar. Türk-İş tarafından açıklanan Kasım ayı açlık sınırı 7 bin 785 lira idi. Bu tutar aylık gıda enflasyonu göz önüne alındığında, Ocak ayı sonunda 8650 lira olacak. Yani asgari ücret açlık sınırının da altında kalacak ve 1 ayda buharlaşacak. Velhasıl asgari ücretliler başına geleceklerin farkında ve yeni asgari ücretten memnun değil!”
İŞVEREN İŞÇİ ÇIKARTACAK
“Böylesi krizler yaşandığında, işverenin aklına gelen ilk önlem şekli maalesef “işçi çıkartarak” maliyeti düşürmeye çalışmak olmuştur” diyen Görgöz sözlerinin devamında şunları söyledi:
“İşverene gelecek olursak; Yeni maaş zammıyla 1 asgari ücretlinin işverene maliyeti, eğer işveren hazine teşvikinden yararlanıyorsa 11.759 TL, yararlanamıyorsa (bu ücretlere yemek, servis vb giderler hariç) 12.259 TL. Bir çalışanın işverene maliyeti, yüzde 70 oranında artıyor.
Şimdi “eğri oturup doğru konuşmak” gerekirse; bir işverenin bu ekonomik koşullarda, artan maliyetleri karşılayabilmesi mümkün görünmüyor. Zaten elektrik, doğalgaz, akaryakıt vb zorunlu girdileri artan bir işletmenin, bu koşullarda ayakta kalabilmesi çok zor!
Böylesi krizler yaşandığında, işverenin aklına gelen ilk önlem şekli maalesef “işçi çıkartarak” maliyeti düşürmeye çalışmak olmuştur. Ancak doğru çözüm yolu bu değildir. Gelinen noktada, işverenlerde açıklanan yeni asgari ücret tutarından memnun değildir!
Akp Saray İktidarı, 20 yıllık iktidarları döneminde, hep aynı şeyleri yaptı, sürekli çalışanları fakirleştirdi, her zaman rantçıların, büyük sermayenin yanında oldu.
Ortaya attıkları “faiz sebep, enflasyon sonuç” denklemi ve ucube “Kur Korumalı Mevduat” sistemiyle 1 yıl içerisinde 100 milyarlarca lirayı yoksuldan aldı, rantçı sermayeye aktardı.
Ülkemizin ekonomik, sosyal ve siyasi olarak kalkınabilmesi için güvenini tamamen yitirmiş, üretemeyen bu iktidardan acilen kurtulması lazımdır!
Ülkemizin ekonomisi oldukça dinamiktir. Verimli topraklara ve zengin yeraltı-yerüstü kaynaklara sahiptir. Ekonomide doğru atılacak hamlelerle, doğru tercihle kısa sürede toparlanması mümkündür. Bunun yolu “tüketim değil, üretim ekonomi” modelini uygulamaktan geçiyor. Bunun için de ilk seçimde yapacağımız tercih doğru olmalıdır. Rantçı iktidar gitmeli, halkçı iktidar gelmelidir. Halkımız bunu biliyor ve her şeyin farkındadır. Az kaldı.” Diye konuştu.
Yorum Yazın