Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Özdağ şunları söyledi: “Mevcut iktidar ve TBMM’deki mensupları, ülke ve millet lehine bir iş olduğunda ortada yok, millet aleyhine bir düzenleme olduğunda ise bir anda Meclis’e ışınlanıyorlar. Muhalefetin halkın ihtiyacı doğrultusunda getirdiği teklifleri engelliyor, araştırma önergelerini ciddiye almıyor, soru önergelerine de ciddiyetsiz, anayasaya aykırı şekilde süresi geçmiş yanıtlar veriyorlar. Vatandaşlarımızın talepleri Meclis’te karşılık bulmazken, tam tersine aleyhlerine düzenlemeler yapılmakta, bu da TBMM’ye olan güveni zedelemektedir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte Meclis, sadece yürütmenin getirdiği kararları onaylayan bir notere dönmüştür. Bütçeyi bile yapamayan, kanun teklifleri dikkate alınmayan bir Meclis manzarasıyla karşı karşıyayız.”
BU TABLO TÜRKİYE’Yİ YATIRIM YAPILAMAZ HALE GETİRMEKTEDİR
“Bugün iktidarın pervasız icraatları, MHP milletvekillerinin koşulsuz desteği sayesinde mümkün olmaktadır.” diyen Özdağ sözlerinin devamında şunları söyledi:
“TBMM’deki bu tablo ülkeyi çalışmayan, özensiz, millete saygısız bir anlayışın eline bırakmıştır. Yandaşlara kaynak aktarmak için şirketlere el konulmakta, TMSF üzerinden ülkenin büyük firmalarının yönetimi devralınmaktadır. Bu tablo, Türkiye’yi yatırım yapılamaz hale getirmektedir.
Vakıflar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Teklif, bu zihniyetin yeni bir örneğidir. Cumhurbaşkanına yeni yetkiler vererek tüm kurumların, kamu kaynaklarının yönetimini tek elde toplamayı hedeflemektedir. Belediyelere ait vakıf kökenli taşınmazların devralınması, yerel yönetimleri etkisiz hale getirme girişimidir. İstanbul gibi değerli mülklerin bulunduğu yerlerde belediyelerin elinden bu varlıkları almak amaçlanmaktadır. Bu anlayış, “Her şeyi Saray’a bağlayalım” mantığıyla ülkeyi bir şirket gibi yönetmek isteyen zihniyetin ürünüdür. Vakıflar üzerindeki mali baskı, iktidara yakın vakıfları güçlendirip diğerlerini tasfiye etme amacındadır. “Milli Parklar Kanunu’nda Değişiklik = Doğa Talanı” Benzer şekilde Milli Parklar Kanunu’nda Değişiklik Teklifi, doğa talanının önünü açmaktadır. Kamuya ait alanların özel şirketlere devri, enerji ve altyapı gerekçesiyle doğayı yok etme planıdır. Genel Müdürlüğe döner sermaye kurma ve Cumhurbaşkanına sermayeyi beş kat artırma yetkisi verilmektedir.”
BU TEKLİFTE VATANDAŞ DA VİCDAN DA YOK!
“Bu düzenlemelerle mali denetim tamamen Meclis’ten alınarak Saray’a devredilmektedir.” diyen Özdağ sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:
“Torba Kanun: Rant Yetkisi Yasası” Bu torba yasa, bir “rant yetkisi” yasasıdır. İçinde 4706 sayılı Taşınmaz Kanunu’ndan 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkları Kanunu’na kadar onlarca alakasız düzenleme bulunmaktadır. Kanun yapma sistematiği tamamen yok edilmiştir. Anayasa Mahkemesi kararlarının gerekçeleri dikkate alınmadan iptal edilen maddeler küçük değişikliklerle tekrar yasalaştırılmak istenmektedir. 4706 sayılı Kanun’da 49 yıla kadar tahsis uzatımı öngörülmesi rekabet ve eşitlik ilkelerine aykırıdır. Vakıflar Kanunu’nda noter zorunluluğunun kaldırılması sözleşme güvenliğini zedelemekte, kamu mallarının devrine dair düzenlemeler hukuk devleti ilkesine açıkça aykırıdır. Milli Saraylar, Uludağ ve Çanakkale Alan Başkanlıklarına tanınan sınırsız yetkiler, denetimi ortadan kaldırmaktadır.
“Bu Teklifte Vatandaş da Yok, Vicdan da” Sonuç olarak; bu torba yasa, “kes kopyala yapıştır” mantığıyla hazırlanmış, Cumhurbaşkanına yeni rant alanları açan bir düzenlemedir. Vatandaş da yoktur, vicdan da, ülke menfaati de… Sadece yeni rantların, yeni peşkeşlerin döşendiği dört şeritli yollar vardır.” ifadelerini kullandı.