Sevgi, koruma ve besleme içgüdüsü, şefkatin özüyle derinden bağlantılıdır. Hamilelik, doğum ve emzirme süreçlerinde annenin bedeninde salgılanan oksitosin gibi hormonlar insan yavrusunun hayatta kalabilmesini sağlarken anne ve bebek arasında sezgisel bir bağ kurulmasına da yardımcı olur. Tanrı tarafından insan ruhuna nakışla işlenmiş olan bu duygu anneye armağan edilmiş bir mucizedir.

Şehvet ise, genellikle belirli bir kişiye veya duruma yönelen, güçlü ve yoğun bir cinsel arzu ya da iştahı ifade eder. Bu duygu, insan doğasının biyolojik bir parçası olup, hormonal mekanizmalarla yakından ilişkilidir ve çoğu zaman ani, kontrol edilmesi zor bir dürtü olarak hissedilebilir.

Dünyaya her gelen canlı içgüdüleri sayesinde yaşamsal ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra yuvadan kanat çırpıp uçmaya başlasa da çoğu insan için ayrılma-bireyleşme süreçleri kaotik ilerler. Annesinin yutarcasına yakınlığına maruz kaldığı için 40 yaşına da gelse kendini hala onun bir parçası olarak gören, bu sebeple de bireyselleşemeyen esir erkekler ülkesinde bir erkeğin eşine şehvetle yaklaşması mümkün müdür?

Babası tarafından 'güzel kızım' diyerek saçları okşanmamış bir kadının şefkatle eşi ve çocukları için saçını süpürge etmesi kabul görürken, bu kadının eşine şehvetle yaklaşması mümkün müdür?

AFSÜ’nün Genel Sekreteri değişti!
AFSÜ’nün Genel Sekreteri değişti!
İçeriği Görüntüle

Anadolunun meselesi, ana meselesidir. Eşi tarafından kucaklanmayı baba sıcaklığı sanmış ve sadece anne olmayı mecburi görev saymış bir kadının cinsel arzularına küsmüş olması yadırganırken, eşi tarafından defalarca kere aldatılmış olmasına rağmen ondan vazgeçememesi garip midir?

Toplumsal cinsiyetçi kötücül yaklaşımlarla, kadınların cinselliği arzulamalarının onları kötü biri yaptığı inanışı kabul görürken evli bile olsa erkeğin çapkını kadının ise sadık olanı makbuldür! ikiyüzlülüğünün arkasına saklanan, örtülü yasalar gereği her kadının evlenmesi ve muhakkak çocuk doğurması gerektiğini dikte eden bu yazısız toplum kuralları normal midir?

Kadının eşini cinsel olarak memnun etmekten sorumlu, çocuk doğurup onlara bakmakla görevli bir nesne yerine konulduğu bu ülkede çift ilişkilerinin iyi yürümesi mümkün müdür?

Evliliklerdeki Şehvet-Şefkat döngüsündeki bu bozukluk tüm aile için ağır bedellerle ödense de, evlilik ve ilişki terapileri çiftleri bu çarpık ilişkiden uyandırarak iyi günde kötü günde diyerek ilk gün birbirlerine verdikleri sözü aşkla yeniden anlamaya davet eder.