Aması olmaz. Atatürk'ü tüm yönleriyle sevmek ya da sevmemek bir tercihtir. Eleştiri yapmak da doğaldır. Ancak Atatürk'ten sevmediğimiz kısımları çıkarıp hayali bir Atatürk yaratmaya çalışmak en azından Atatürk’ün hatırasına saygısızlıktır.

Aması olmaz. Atatürk'ü tüm yönleriyle sevmek ya da sevmemek bir tercihtir. Eleştiri yapmak da doğaldır. Ancak Atatürk'ten sevmediğimiz kısımları çıkarıp hayali bir Atatürk yaratmaya çalışmak en azından Atatürk’ün hatırasına saygısızlıktır.

Bugün Atatürk’ün 6 ilkesinden milliyetçilik ilkesi üvey evlat muamelesi görse de Atatürk buz gibi milliyetçiydi, buz gibi Türkçüydü. Osmanlı'nın en buhranlı zamanlarında doğup, Türklüğe türlü hakaretlerin reva görüldüğü yıllarda yetişmiş, vatanın asli unsurlarının bir bir parçalanıp koptuğunu görmüş ve çarenin Türklüğe sımsıkı sarılmak olduğunu kavramıştı. Atatürk'ün fikri hayatının temelleri başta Ziya Gökalp olmak üzere Türkçü aydınlar tarafından atılmıştır. Bu yüzdendir ki "Bedenimin babası Ali Rıza Efendi, hislerimin babası Namık Kemal, fikirlerimin babası ise Ziya Gökalp'tir" demiştir Atatürk. Atatürk'ün Türklükle ve Türkçülükle ilgili birkaç sözünü hatırlayıp sözlerimize devam edelim.

“Türk ve Türkçülük aleyhinde bulunanları ezeceğiz.”

"Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz."

"Biz doğrudan doğruya milliyetperveriz ve Türk milliyetçisiyiz."

"Türklerin vatan sevgisiyle dolu olan göğüsleri düşmanların melun ihtiraslarına karşı daima demirden bir duvar gibi yükselecektir."

"Orduya ilk katıldığım günlerde, bir Arap binbaşısının "Kavm-i Necip evladına sen nasıl kötü muamele yaparsın" diye tokatladığı bir Anadolu çocuğunun iki damla gözyaşında Türklük şuuruna erdim... Ondan sonra Türklük benim derin kaynağım, en derin övünç membaım oldu..."

Atatürk, soyadı kanunu çıktıktan sonra yakın çevresindeki devlet adamlarına bazı soyadları verdi. Bunlardan bazıları; Akatürk, Altay, Arıkan, Bozkurt, Bozok, Türker, Umay, Korutürk'tür.

Atatürk döneminde bozkurt resimleri banknotların üzerine basılmış, CHP'nin 6 ok ile birlikte iki simgesinden birisi olmuştur.

Şu halde Atatürk’ün mirasını devam ettirdiğini iddia eden ve Atatürk’ün hatırası olmasa aldığı oyun yarısını bile göremeyecek partiler neye dayanarak Türkçülüğü kapı dışarı ediyorlar?

Dünya değişti diyorlarsa, milliyetçilik neden bitmiyor, aksine hep yükseliyor? Farklı sebeplerle sokağa çıkan, eylem yapan gençlerin, 'kanzi' denilerek dalga geçilen gençlerin ellerinde, dillerinde ve gönüllerinde Türklük ateşi neden dinmiyor? 100 yıl önce şehit düşen Enverler, Talatlar, Cemaller bugünün gençlerinin bir anda kahramanı oluyorsa, buradan bir anlam çıkarmak gerekir.

Euro 2024'te Merih Demiral bozkurt işareti yapınca herkesin yüzünde bir gurur ifadesi oluşmadı mı? Türk Dünyası ile ortak organizasyonlarda buluşmak bir hayalin gerçekleşmesini izlemenin heyecanını yaşatmıyor mu? Azerbaycan, topraklarını işgalden kurtarınca hep birlikte mutlu olmadık mı?

Bu gerçeklikler ortadayken bölücülüğe selam çakanlar, Şeyh Sait'i, Seyit Rıza'yı ananlar, terörist cenazesine katılanlar, Ermeniler'den özür dileyenler nasıl hala siyaset yapabiliyor? Nasıl oluyor da bu şahıslar milliyetçi söylemlerde bulunanlara partinin kapısını işaret etme cüretini gösteriyor.

Bu gerçeklikler ortadayken siyasetin diğer yüzünde İskilipli Atıf'ın mezarını ziyaret edenler, "Tövbe Türklüğüme" diyen Mustafa Sabri'yi ananlar, "Keşke Yunan galip gelseydi" diyenlere atıf yapanlar nasıl hala siyaset yapabiliyor?

Dalga geçip, küçümsemek yerine Dünya'da ve Türkiye'de bu fikrî değişimi gören siyasi hareketlerin alacağı mesafe inanılmayacak kadar çok olacaktır.

Türklük çelik bir irade gibi darbe aldıkça sertleşiyor.

Bu arada İran Körfez Pro Ligi'nde 2024-2025 şampiyonu olan İran Türklerinin kızıl bozkurtları Tractor'u tebrik ediyorum.

3 Mayıs Türkçülük Günü kutlu olsun.