Yine her kuşakta içerisinden çıkan bir grup idealistin davranış kalıpları birbirine benzer. Farklı siyasi düşünceler ve kamplarda bulunsalar dahi fedakarlıkları, diğergamlıkları, alicenaplıkları ve cesaretleri ile dikkat çekerler. Ali Kocaşaban Başkan da kendi kuşağının idealist kadroları gibi ilk gençlik yaşlarından itibaren ülkenin varlığı ve geleceğine dair endişeleriyle ülkücü hareket içerisinde yer aldı. Ülkücü hareket içinde de aksiyon insanı olarak ayrıştı.
1970’li yılların başları özellikle üniversite gençleri arasında başlayan çatışmaların büyümeye başladığı dönemdi. 1974’den itibaren silahlı çatışmalar hızlandı ve 1978’den itibaren ise çığırından çıktı. Bu dönemde seçim ve sandık marifetiyle fikirlerini iktidara taşımaya çalışan legal kadroların karşısında ‘devrim’ yoluyla ve silahlı eylemle iktidarı hedefleyen illegal yapılar vardı. Bu durum kendini savunma refleksiyle legal yapıları da çatışmaların içerisine çekiyordu. Doğal olarak bu yapılar içerisinde yer almak her gün ölümle yüz yüze gelmek demekti. Ali ağabey de İstanbul’da Yıldız Teknik Üniversitesi’nde başladığı eğitim hayatı içerisinde normal bir öğrencilik yaşayamadı. O kuşağın idealist gençleri yaşlarıyla mütenasip olmayan bir olgunluk ve millî şuur ile hareket ediyorlardı. O da bu şuurla üniversite eğitiminin sık sık boykotlarla ve çatışmalarla kesildiği dönemlerde kendisinin ve arkadaşlarının eğitimlerine devam edebilmesi, okullardaki işgal eylemlerini sonlandırmak ve fikirlerinin iktidarı için mücadele etti.
Üniversite eğitimi esnasında İstanbul’da onu tanıyan insanlar defalarca ateş çemberinden geçtiğine şahittir. Sadece kendisi değil birçok arkadaşı da aynı kaderi yaşamışlardır. Edirnekapı yurdunda mahsur kalan arkadaşlarını nasıl kurtardığı gibi birçok olay hala arkadaşları tarafından bir kahramanlık öyküsü olarak anlatılır. Buna benzer onlarca badirenin içerisinden geçerek okulunu bitirir ve Afyon’a döner.
Afyon’da birlikte İstanbul’dan beri mücadele ettikleri Yılmaz Kasap, Eray Aksu gibi arkadaşlarıyla ülkücü teşkilatlarda ve MHP’de faaliyetlerine devam ederler. Kendisi Ülkü Ocakları Başkanı olurken, arkadaşları da diğer yan kuruluşların kurulmasında ve devam ettirilmesinde görev alırlar. O yıllarda dersane sektörü sadece büyük şehirlerde vardır. Onlarda Afyon’da içerisinde bulundukları yapılarda gençlerin üniversite hazırlıkları ve onların milli değerlerle mücehhez olması için gayret ederler. Ama çatışmalar artık Orta Anadolu kentlerine de yayılmıştır. Afyon’da kendisine yönelik suikast girişimleri akamete uğrar.
12 Eylül kendi kuşağının gök ekin gibi biçilmesinin zirvesidir. Kimi cezaevlerinde, kimi dışarıda cüzzamlı muamelesi görmektedir. Herkesin bedel ödediği bir dönemdir. Darbecilerin yeniden demokrasiye dönüş kararları 1983 seçim kararıyla ilan edilir. Bu dönemde kurulmakta olan ve hemen sonrasında iktidar olan parti tarafından yapılan birçok teklife ‘hayır’ demişlerdir.
Her ne kadar kendi işleriyle ilgilenmek isteseler de yeniden yapılanma çerçevesinde ülkücü kervanın yeniden yola çıkması çalışmalarında yer alırlar. 1980’li yılların sonuna doğru eski ‘Ocaklılar’ bu sefer partide görev aldılar. Kendisi de MÇP-MHP İl Başkanı olarak çalışmalarına devam eder. Bu süreçte ve sonrasında kendisi için hiçbir talebi olmadı. Afyon’da belediye başkanlıkları ve milletvekillikleri kazanıldığı dönemde ‘adayım’ dese karşısında kimse ‘olmaz’ demezdi. O istemedi, talep etmedi ve sadece görevini yapmak çizgisinde kalmayı tercih etti.
Süreç içerisinde ülkücü harekette çeşitli ayrılıklar meydana geldi. Farklı siyasi partiler kuruldu. Bu kuşaklardan birçok insan farklı yapılarda yer aldı. Ali Kocaşaban ağabey hangi siyasi yapıda bulunurlarsa bulunsunlar hareket içerisinde yetişmiş herkesle iletişimini kesmedi. Hepsi de ona saygıda kusur etmediler. Bu anlamda Afyon’da herkesi birleştiren bir liderdi. Cenazesi de bunun en büyük delili oldu.
02.06.2025 Pazartesi günü ikindi namazından sonra Asri Mezarlıkta, ismi de kendisi de yüreği de ‘Büyük’ olan bu güzel insanı defnettik. Cenazesinde yine herkesi birleştirdi. Farklı siyasi yapılarda bulunanlar, siyaset dışına çıkmış olanlar hatta aralarında sorun olduğu için sosyal hayatlarında görüşmeyenler onun cenazesi önünde birleştiler. Saf tuttular, birlik oldular, ‘Allahuekber’ dediler.
Rahmet olsun Ali Kocaşaban Başkanım, ağabeyim… Mekânın cennet, makamın âli olsun…