Moderatörlüğünü Kadir Kaplan’ın yaptığı programın konuğu olan akademisyen ve sosyolog Hüseyin Tutumlu; Belediye Başkanı Burcu Köksal’ın, “Geçmişte kapıdan kovdular bacadan girdim yine gerekirse bacadan girerim. Bugün Belediyeden menfaat elde edemeyenler, trol ekipleriyle saldırıyor.” şeklinde yaptığı açıklamalar ile Milletvekilleri ve Belediye Başkanlarının parti değiştirmeleri üzerine değerlendirmede bulundu.
SİYASET KURUMUNU YIPRATIYORLAR
Tutumlu; “Sosyal medyanın gittikçe yaygınlaşmasıyla maalesef sorumluluk mevkiindeki insanlarında trol vari davranışlar içerisinde olduğunu üzülerek görüyorum. Bunu sadece Burcu hanım için söylemiyorum. Bugün Cumhurbaşkanlığı Danışmanı, Başdanışmanı bilmem ne kurul üyesi, eski milletvekili ya da Cumhuriyet Halk Partisi'nde çeşitli mevkilerde görev yapan insanların sosyal medyada yazdıklarını, paylaştıklarını veya İYİ parti fark etmez hepsinde bu anlamda gittikçe bir vasatlık, trolleşme emareleri gözüküyor. Bu üzücü. Neden üzücü? Bununla muhataplarını yıprattıklarını veya muhatap aldıkları siyasi partileri yıprattıklarını düşünüyorlarsa çok yanılıyorlar. Aslında siyaset kurumunu yıpratıyorlar. Siyaset kurumunun nezaketine, muhabbetine zarar veriyorlar ve toplum nezdinde siyaseti tıpkı 70’lerde ve 90’larda olduğu gibi kirli bir eylem olarak tanımlamalarına insanların neden oluyorlar. 1970 lerde ve 1990 larda da siyaset maalesef bu şekilde kısır çatışmalar ve çarpışmalar sonucunda büyük zarar gördü. Bundan o gün bunu başlatan ve devam ettiren hiçbir siyasi parti fayda görmedi tam tersine hepsi de zarar gördü.”
PARTİ DEĞİŞTİRENLERİN HEPSİ BENZER CÜMLELER KURUYORLAR
“Türkiye'nin geldiği ortamda gördüğümüz kadarıyla herkes her siyasi partiye geçebilir.” diyen Tutumlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Özlem Çerçioğlu, Burcu Köksal üzerinde bunu örnek vermek istemiyorum ama örüntü-paten anlamında şöyle söyleyelim, partisini terk eden siyasetçi hakkında, kendi eski partilileri onun birtakım yolsuzluklar nedeniyle oluşan dosyalardan kurtulmak için parti değiştirdiğini iddia ediyor. Yeni gittiği partideki insanlarda eski partisinde kendisine yönelik bir takım taleplerin yerine getirilmemesi neticesinde o kişiye siyaset alanı bırakılmadığı için partisini değiştirdiğini söylüyor. Bakın dikkat edin, ikisinde de benzer şey var. Özlem Çerçioğlu ne diyordu: “Gerekirse tek tek açıklarım” diyordu. Yani kendisine siyaset alanı bırakılmadığı, oradaki bazı menfaatlere hayır dediği için bu iddiada bulunuyor. Burcu Köksal'da benzer iddiada bulunuyor. Diyor ki: “Benim bir parti içerisinde veya dışarıdan neyse işte o gruplara hayır dediğim için bunlar çıkıyor.” diyor. Dikkat edin. Bu parti değiştirenlerin hepsi benzer cümleler kuruyorlar. Bu jenerik cümlelere dönüştü. Buradan işte o partiden geçerdi bu geçmezdi gibi şey söylemek artık çok zor.”
TOPLUMLAR KRİZ ANLARINDA BÜYÜK DEĞİŞİMLERE YÖNELEBİLİR
“Türkiye'nin geldiği ortamda gördüğümüz kadarıyla herkes her siyasi partiye geçebilir.” diyen Tutumlu, “Mecliste henüz seçimler yapılalı 2 yıl olmasına rağmen kaç tane milletvekilinin parti değiştirdiğine bir bakın. Bir yıldan biraz fazla oldu. 2024 yerel seçimlerinden bugüne kaç tane belediye başkanının parti değiştirdiğinde bir bakın. Maalesef bu görüntü toplum nezdinde siyaseti değersizleştiriyor. Siyaset üzerinden çözüm noktasında da insanları hayal kırıklığına uğratıyor. Bunun yanında halkın eğer siyasetçiye ve siyaset kurumuna güveni kalmazsa buradan yapılacak seçimlerde nasıl bir sonuç çıkacağını kestirmek siyasi partiler açısından çok güçtür. Hiç kimsenin beklemediği sonuçlar da çıkabilir. Türkiye'de bir ekonomik sıkıntı var. Buna bir de siyasi sıkıntıyı eklerseniz seçmenin nasıl davranacağına dair öngörüde bulunmamız çok zordur. Toplumlar kriz anlarında büyük değişimlere yönelebilir daha önce kabul etmeyeceği şeyleri yapabilir.”
SİYASET KURUMU ACİLEN KENDİSİNE ÇEKİ DÜZEN VERMELİ
Suçluların kendilerini aklamak için FETÖ kumpasından bahseder olduklarını ifade eden Tutumlu, “Yolsuzluk yapanlar, hırsızlık yapanlar suçüstü yapıldığı hallerde bile veya organize suç çeteleri bile bunu kullanıyor artık. Yani adam uyuşturucudan yakalanmış, fuhuşa aracılık etmekten yakalanmış onlar bile işte FETÖ kumpasından vesaire bahseder oldular. Artık insanların buna tahammülü kalmadığını düşünüyorum ve siyaset kurumu acilen kendisine çeki düzen verip bunlara yönelik çözümler üretmek zorundadır.”
CHP TUTARLI BİR POLİTİKA GELİŞTİREMİYOR
CHP’nin tutarlı bir politika geliştiremediğini ifade eden Tutumlu, “Cumhuriyet Halk Partisi kuruluşundan sonra özellikle bu 1960 lardaki ayrışma diyebileceğimiz süreçten itibaren içerisinde farklı gruplar her zaman olmuştur. Ama milliyetçi düşüncede insanlar ulusal sol diyebileceğimiz düşünce her zaman güçlü bir damar olmuştur. Dolayısıyla bugün içerisine düştüğü durumla kadrolarının bu kadar birbirinden farklı şeyler söylemesi Cumhuriyet Halk Partisi'nin politika geliştirebilmesine mani oluyor. Tutarlı bir politika geliştiremiyor. En son işte 'Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nda yer almalarıyla ilgili politika geliştiremiyorlar. Bir politika geliştirerek ve bu politika çerçevesinde biz buradayız demek yerine eğer orada olmazsak işte şöyle suçlanırız, halk orada konuşulanlardan haberdar olmayabilir. Biz orada karar alma çoğunluğuna etki ettik. Halka açık olmasına etki ettik gibi bir politika söylemekten ziyade yer almazlarsa nasıl yer alabileceklerine dair gerekçeler üreterek orada bulunuyorlar.”
EKREM İMAMOĞLU’NUN OLMADIĞI SÜREÇTE ÖZGÜR ÖZEL BİR ALTERNATİF OLAMAZ
Ekrem İmamoğlu’na alternatif olarak Özgür Özel’in olamayacağını ifade eden Tutumlu, “2023 seçimlerine gidilen süreçte de aslında sokakta hiç anket falan yapmalarına gerek yoktu. Dolaşsalardı Kemal Kılıçdaroğlu adayının bir şansının olmayacağını görürlerdi. Bugün de sokakta gezsinler. Hatta Ekrem İmamoğlu varken bile Mansur Yavaş onay anlamında çok yüksek çıkıyordu. Onun olmadığı bir süreçte Özgür Özel için ister anket yapsınlar, ister halkın arasında gezsinler. Bunun uygun bir alternatif bugün için en azından olmayacağını kendileri de görürler.”
RAKAMLAR ARASINDA UYUŞMAZLIK VAR
Belediye Başkanı Burcu Köksal’ın göreve geldikten sonra açıkladığı mali tabloyla ilgili de konuşan Tutumlu, “Rakamlar arasında uyuşmazlık var. Şu kadar borç ödendiği söyleniyor. Açıklanan faaliyet raporuna bakıyorsun! gelirler, hizmetler için ödenen faturalara karşı ödenen bedelle, personel giderlerini koyduğumuz zaman neredeyse aynı. O söylenen rakamlar ki gelirlerinin üçte ikisi. Ödendiği söylenen rakam nasıl olabiliyor belli değil. Bunları şeffaf bir biçimde yapmak gerekiyor. Kendilerinin açıklarken de bunu madde madde açıklamaları gerekiyor. Hangi borcu ne zaman, nasıl, hangi gelirlerle ödediklerini açıklamalılar.”
Programın tamamını aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz