GÜNDEM

Her canı sıkkın, üzüntülü olan ‘Ben depresyondayım’ diyor!

Medya03’da ‘Sözün Özü’ programında ‘Depresyon’ konusu ele alındı. Program konuğu olan Psikolojik Danışman ve Uzman Aile Danışmanı Sevda Doğan; “Bir insanın ömür boyu depresyona girme ihtimali %10 ile 15 arasında değişir. Bu da tahminen her 5 kişiden birinin yaşamı boyunca depresyona girdiği anlamına geliyor. Artık dilimize o kadar çok depresyon yapıştı ki! Her canı sıkkın, üzüntülü olan ‘Ben depresyondayım’ diyor.” dedi.

Abone Ol

Afyonkarahisar Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Psikolojik Danışman ve Uzman Aile Danışmanı Sevda Doğan ‘Sözün Özü’ programının konuğu oldu. Deprasyon konusunun ele alındığı programda konuşan Doğan, “Depresyon, bir sebebe bağlı olmadan ortaya çıkan ve çoğunlukla da birden çok etkenin devreye girmesiyle ortaya çıkan biyopsikososyal bir bozukluk.” dedi.

HER 5 KİŞİDEN BİRİ YAŞAMI BOYUNCA DEPRASYONA GİRİYOR

Doğan depresyonla ilgili şunları söyledi: “Depresyon bir dizi semptomla kendini gösteren ancak hastadan hastaya farklılık gösteren psikolojik bir sendromdur. Depresyon, bedensel ve ruhsal olarak bireyleri etkiler. Aynı zamanda sosyal olarak biyopsikososyal bir bozukluktur. Depresyon için bir beyin hastalığıdır dersek yanılmış olmayız. Bir insanın ömür boyu depresyona girme ihtimali %10 ile 15 arasında değişir. Bu da tahminen her 5 kişiden birinin yaşamı boyunca depresyona girdiği anlamına geliyor. Burada şunu ayırt etmek gerekiyor. Artık dilimize o kadar çok depresyon hastalık olarak yapıştı ki! Her canı sıkkın, üzüntülü olan ‘Ben depresyondayım’ diyor. Depresyonu bu şekilde kategorize edersek hayattan zevk almamak bir dizi semptomlarla kendini gösterir. En çok da yoğun bir keder durumuyla karakterize olmuş bir problem. Depresyon, bir sebebe bağlı olmadan ortaya çıkan ve çoğunlukla da birden çok etkenin devreye girmesiyle ortaya çıkan biyopsikososyal bir bozukluk.”

DEPRESYONUN EN ŞİDDETLİ GÖRÜLENİ MAJÖR DEPRESİF BOZUKLUK

Depresyon türlerinden bahseden Doğan en yaygın ve şiddetli görülen türünün majör depresif bozukluk olduğunu ifade ederek şunları söyledi:

“Depresyonun en yaygın ve şiddetli görülen türü majör depresif bozukluktur. Sayacağım belirtilerin en az beşinin 2 hafta süresince devam etmesi, bireyin majör depresyonu olduğunu bize gösterir. Bunlar: Çökkünlük, kilo ve iştah kaybı, cinsel istekte azalma, hayattan zevk alamama hatta en belirgini bana kalırsa intihar düşünceleri, girişimidir. Majör depresyon, diğer depresyon türlerinden çok daha ağır seyreder. İntihar düşünceleri ve intihara meyil etme girişimleri olmuştur. Bunun yanı sıra okula veya işe devamsızlık, uyku problemleri, enerji ve iştah kaybı olabilir.”

AZ GÖRÜLEN DEPRESYONLARI ANLATTI

Doğan az görülen depresyonlarla ilgili olarak da şunları söyledi: “Kronik depresyon distimi dediğimiz en az 2 yıl boyunca devam eden bir hastalık. Yıkıcı duygu durumu düzenleyememe. Genelde ergenlik ve çocukluk döneminde görebileceğimiz sürekli sinirli, öfkeli durumu ifade eder. Bir diğeri, premenstrüel disforik bozukluk dediğimiz kadınların adet döngüsünden 2 hafta önce ortaya çıkan, daha sonra hafifleyip kaybolan bir üzüntü, sinirlilik hali ve duygu dalgalanmaları.”

İNSANIN YARATILIŞINA TERS BİR YAŞANTI SÜRÜYORUZ

Depresyonun yaygınlığının sebebinin insanın yaratılışına ve doğasına aykırı bir yaşam sürmesinden kaynaklandığını ifade eden Doğan şunları söyledi:

“Depresyon çok moda bir hale geldi, moda bir söylem oldu. Depresyonda olmak, insanların övünebileceği bir durum halini aldı. Depresyon dediğimiz şey belki toplumun% 5’inde görülen majör depresyon dediğimiz çok şiddetli seyreden bir problemdir. Bu yaygınlığın sebebi insanın yaratılışına ve doğasına aykırı bir yaşam sürmesidir. Çünkü; bizler özümüze, köklerimize, büyüklerimize, atalarımızın yaşadığı yerlere gittiğimizde bu tarz problemler pek yaşanmıyordu. Muhakkak ruhsal sorunlar vardı ama genelde mutlu bir yaşantı söz konusuydu. Şu an kalabalık şehirlere toplandık. Trafik çok kalabalık, gürültü, hava kirliliği, gıdaya erişimde bir takım problemler yaşanıyor. Hayat hiçbirimize bir gül bahçesi vaat etmiyor. Hiçbirimizin yaşantısında hep mükemmel giden bir yan yok. İlla bir hayal kırıklığı, mutsuzluk, baş edemediğimiz sorunlarla zaman zaman karşılaşıyoruz. Şunu söylemek lazım, bu sorunların üstesinden gelerek hayatımıza daha yeni bir versiyonla evrilerek mi devam etmek! yoksa yaşadığımız sorunlara sürekli ah vah edip, “Ben depresyondayım, ben kötüyüm, ben doktora gideyim, bir ilaç yazdırayım” gibi kaçış mı? demek.”

DEPRESYONDA İNSANA EN İYİ GELEN ŞEY ORTAM DEĞİŞTİRMEKTİR

“Depresyonun tedavisini de hangi hekime giderseniz gidin en iyi yöntem, en iyi çözüm yolu yürüyüş yapmaktır.” diyen Doğan şunları söyledi: “Belki basit gibi görünebilir ama depresyon veya diğer kişilik bozukluklarında insana en iyi gelen ortam değiştirmek, farklı bir şey düşünmektir. Boş zihin şeytanın sofrası gibidir. Zihnimizi boş bırakmak, olumsuz şeyleri de aslında çağırmak anlamına gelebilir. Meşguliyet insanı en iyi eden şeylerden birisidir. Ağır depresyonda insanlar duş bile almaya üşeniyor. Yerlerinden kalkamayacak kadar kendilerini ağır, çaresiz ve acziyette hissediyorlar. Bu insana hadi git yürüyüş yap demek, hakaret gibi olur. Onun o suçluluk duygusunu daha da derinleştirir. Böyle bir tablo varsa muhakkak bir hekim desteği almalı.” ifadelerini kullandı.

Programın tamamını aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.

https://youtu.be/VO2n1ZWQCK4