GÜNDEM

Dahilikle delilik arasındaki ince çizgi

Hiç kendi kendinize konuşurken yakalandınız mı?

Abone Ol

Yani içsel konuşmadan bahsediyorum. O an kalabalığın ortasında bir boşluk gibi görünse de aslında en net sesimizin yankılandığı yerdir.

Hemen toparlanıp şarkı söylüyordum deyip durumu idare ettiniz mi?

Aranızda kendi kendine konuşan var mı? Aslına bakarsak çoğumuz konuşuyoruz. Bunu yapan birini gördüğümüz de, aklından zoru var galiba deyip hemen damgayı yapıştırıyoruz.

Başkalarıyla saatlerce boş boş konuşmak akıllılık da kendimizle iki dakika sohbet etmek delilik mi? Kalabalığın içinde bile yapayalnız kalabilen bir dünyada kendimizle konuşmayı delilik saymak biraz haksızlık değil mi? Çok faydalı olduğu, hafızayı güçlendirdiğini, güveni artırdığını ve konsantre olmayı sağladığı bilinen gerçekler.

Kendi kendimize konuşmak en dürüst duruşumuzdur. İçimizde kurulan en güvenli mahkeme gibidir. O mahkemede asla yalan yoktur. Sahte alkışlar, makyajlı maskeler yoktur. Orada en sert hakim de, en merhametli savunucu da kendimizdir.

Kimse lafımızı kesemez! Cümlemizin ortasında öyle demek istememiştim diye açıklama yapmak da zorunda değilizdir.

Karşımızda yine biz varızdır.

Kendi kendinimize trip atarız. Kendi kendimizle kavga ederiz sonra yine barışırız.

Kendi kendimizin en iyi dostuyuzdur. Ne zaman ağlasak kendi kendimizi samimiyetle teselli ederiz. Ne zaman dağılsak yine kendi kendimizi toplarız.

Bazen de öyle sert çıkışlar yaparız ki kendimize. Bazen de kendi kendimize kahkahalarla güleriz. Konuşan bir dünya var dışarıda. Ama kendi kendine konuşabilen insan hayatın içinde hâlâ şaka yapabilendir. Bunu da es geçmeyelim. Bir nevi kendi kendine arkadaşlık etmektir bu. Kendiyle sohbet etmeyi bilen hiçbir zaman terk edilmez. Bazen kendi kendine konuşmak en pahalı terapiden daha ucuzdur. En iyi arkadaştan daha sadıktır. Kendi sırlarımızı, en güvenilir kişiye, yani kendimize anlatırız. Kimse arkamızdan konuşamaz.

Delilik mi? Belki biraz delilik. Akıllıkla delilik arasındaki çizgi, çoğu zaman insanın kendi sesini duyup duymamasıdır. Aklını kaybetmekten korkanlar kalplerini bulamaz. Tarihin en büyük icatları, en cesur kararları biraz deli fikirlerin sonucudur. Bütün mucitler de biraz deliydi zaten. Gerçek delilik başkalarının sesinde boğulurken, kendi sesimizi kaybetmek. Kendi kendimize konuşmak delilik değil bilakis kalbimize en sadık yol arkadaşlığı yapmaktır. Çünkü yolun sonunda herkes gidebilir.

Ama aynaya baktığında hep orada duran, bize göz kırpan biri varsa o da yine sizsiniz. Peki başkalarıyla konuşmaya cesaretiniz var da kendinizle yüzleşmeye cesaretiniz var mı?