AK Parti Milletvekili Av.Ali Özkaya Medya03’de Kadir Kaplan’ın konuğu oldu. Afyonkarahisar ve Türkiye gündeminde bomba etkisi yaratan CHP’li Belediye Meclis üyesinin işyerinde çanta dolusu para alışverişinin yapıldığı görüntülerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Özkaya şunları söyledi: “Bizler bu konuyu sizin gibi basından öğrendik. Son bir hafta, 10 gündür Afyon kamuoyunda kulaktan kulağa fısıldanan, böyle bir hususun olduğu söyleniyordu. Afyonkarahisar Belediyesi ile ilgili ilk günden itibaren çok yoğun şekilde benzer söylemler var. Bilhassa Belediyenin üst yönetimi ve Belediye Başkanının yakınında olan bir kişinin odağında olarak, onun çevresinde imarla ilgili konularda ve Belediyenin iş yapan müteahhitler, ruhsat alacaklar, inşaat yapı ruhsatı alacaklarla ilgili gayrimenkul satışlarında ve her konuda mutlaka belediyede belirli bir yönlendirme olduğu, bir kişilerin konuştuğu, bir kişinin gelip bu paraları toplayıp götürdüğü ile ilgili çok yoğun dedikodular vardı.”
CHP’Lİ BELEDİYELERİN HEMEN HEMEN TAMAMINDA YOLSUZLUK VAR
Çevre yolundaki arsanın satışıyla başlayan ve gündeme çıkan olayların ardı ardına devam ettiğini ifade eden Özkaya sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aslında bu klasik CHP Belediyesi. CHP belediyelerinin hemen hemen tamamında yolsuzluk var. AK Parti belediyelerinde de var mıdır veya diğer belediyelerde? Olabilir. İnsanın olduğu yerde bu olabilir ama CHP de adeta bu iş kurumsal hale geldi. Bir CHP Belediyesi olmasın ki bununla ilgili bir iddia yok! Az veya çok yoğun bir şekilde var. Tabii bu konu basına, kamuoyuna yansıdıktan sonra da Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Gizli bir soruşturmanın yürütüldüğü söyleniyor.”
BÜYÜK BİR MÜTEAHHİDİN MECLİS ÜYESİNE PARA VERMESİ EŞYANIN TABİATINA AYKIRI
Durduk yerde büyük bir müteahhidin Belediye Meclis üyesine para vermesinin eşyanın tabiatına aykırı olduğunu ifade eden Özkaya sözlerine şöyle devam etti: “Doğrudan şu kişi suçludur, şu kişi şöyledir demek bize yakışmaz. İş Savcılık iddianamesine dönüştüğünde her şey ortaya çıkar. Ama durduk yerde büyük bir müteahhidin Belediye Meclis Üyesine bir para vermesi eşyanın tabiatına aykırı. Belediye Meclis Üyesinin Başkan Yardımcısı olmadığı müddetçe yetkisi olmaz, yetkisi sınırlıdır. Mutlak surette bu kişiler birileri adına hareket eder. Zira, niçin bu konu oldu diye konuşuluyor! Bir inşaat yapılıyor, inşaat bitiyor. Ruhsatını alamadı. Ruhsatını kim düzenleyecek? İmar Müdürlüğü ve İmardan Sorumlu Başkan Yardımcısı, Başkan. Bunlar imzalayacaklar. Burada olayların akışına baktığımızda ilgili kişinin bir aracılık faaliyetini yaptığı zehabına kapılıyorum. Süreç içinde de bunu göreceğiz. Kimin adına kimler yapıyor? Kim yurt içi telefonlarla arıyor? Kim uluslararası telefonlar, yabancı telefonlar bu işler nedir, ne değildir? Mutlaka Savcılık ortaya çıkarır. Emniyet ortaya çıkarır, bekleyip görmek lazım.”
PARA ALAN, KAMERA İLE KAYDA ALAN, SAVCILIĞA ŞİKAYET EDENLER CHP’Lİ
“Ben doğrudan şu suçludur demiyorum ama mutlak surette burada bir suç var. Kesinlikle bir suç var.” diyen Özkaya şunları söyledi: “Biliyorsunuz ki İstanbul Belediyesi’ndeki yolsuzluk soruşturmaları bize gösteriyor. Para alanların tamamı CHP’li. Kamera ile kayda alanlar CHP’li. Savcılığa şikayet edenler CHP’li. Müteahhitlerin de önemli bir kısmı CHP’li. Veya geçmiş dönemlerden gelenler var. Bu tür işlerde para paylaşılırken kavga çıkar ve o suç ortağının birisi kayda alır. Mutlak surette bu işler yakınından olur. Birbirine güvenmeyen, menfaati zedelenenler yaparlar. Ben doğrudan şu suçludur demiyorum ama mutlak surette burada bir suç var. Kesinlikle bir suç var. Bu doğrudan rüşvete benziyor. Bir kişinin yapacağı göreviyle ilgili bir konuda bir rüşvet aldığını gösteriyor. Biz buna irtikap deriz. Yani insanı mecbur bırakma. Kamuda bir işiniz var, bütün sorumluluklarınızı yerine getirmişsiniz. Kamu görevlisi bir türlü imza atıp size o belgesini teslim etmiyor. İşi yavaşlatıyor, zorluyor sizi manevi cebir altına alıyor. Çünkü siz ruhsat almazsanız konut satışı yapamayacaksınız. Bilhassa bankalar kredi verecekken ruhsatlı binalar arıyor. Ruhsatsız bir yere kredi vermiyor. Birçok insan ruhsat olmadan konut almak istemiyor. Yaşadığı sıkıntılar nedeniyle böyle olunca da müteahhitler zora giriyor. Satış yapamadığı için manevi cebir altında kalıyor. Bekleyip görmek lazım.” ifadelerini kullandı.
Programın tamamına aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.
https://www.youtube.com/watch?v=FdnPGS6l_kk