TBMM’de devam eden Ulaştırma Bakanlığının 2025 yılı bütçe görüşmelerinde söz alan İYİ Parti Milletvekili Av.Hakan Şeref Olgun şunları söyledi: “Bugün burada, Afyonkarahisar halkının sesi olmak, onların haklı taleplerini duyurmak için söz almış bulunuyorum.  Birincisi;  ne yazık ki yıllardır gündemden düşmeyen ve her seferinde sadece vaatlerle geçiştirilen Çay-Dinar karayolu ve Dinar Opet Kavşağı.

Afyonkarahisar, Anadolu’nun kalbidir. Bu topraklar, hem coğrafi konumuyla hem de tarihî birikimiyle Türkiye’nin kavşak noktasıdır. Ancak, Çay-Dinar karayolu ve Dinar kavşağı gibi hayati bir güzergahta yaşanan ihmaller, bu kentin önemine gölge düşürüyor. Artık halkımız, kazada ölen vatandaşlarımıza rahmet okuduğumuz, yaralılara geçmiş olsun dileklerimizi ilettiğimiz haberleri görmekten bıktı! Her kazanın ardından yetkililer çıkıp aynı şeyleri söylüyor: "Yatırım planına alacağız, çalışmalara başlayacağız, önlemleri artıracağız." Peki soruyorum size, kaç kazadan sonra bu vaatler gerçeğe dönüşecek? Daha kaç can kaybı, daha kaç gözyaşı gerekiyor?

Kazaların nedenini açıkça biliyoruz: Yolun yetersizliği, bakımsızlığı ve alınmayan tedbirler. Ama çözüm nerede? Çözüm, vaatlerden öteye geçmiyor! Bakanlık ne yapıyor? Sadece yatırım planına alacağız diyerek halkın öfkesini yatıştırmaya çalışıyor. Buradan açıkça söylüyorum: Afyon halkının  artık kuru vaatlere karnı tok.

Projeyi hızlandırmak, gereken yatırımı yapmak ve insanlarımızın hayatını kurtarmak için hangi bahaneleriniz var? Yoksa bu yol da diğer vaatler gibi seçim dönemine kadar bekletilecek bir propaganda malzemesi mi olacak?

Söz konusu yollar bir testtir, samimiyet testidir. Afyonkarahisar halkı, bu testi geçemeyenleri sandıkta mutlaka değerlendirecektir.

Sayın Bakan’a buradan sesleniyorum: Bu bir uyarıdır! Eğer bu projeyi rafta bırakmaya devam ederseniz, bu ihmallerin her birinin hesabını sizden soracağız. Bugün bu kürsüden tarihî bir sorumluluğu hatırlatıyorum: Yolları yapmak, köprüleri inşa etmek devletin görevidir. Ama asıl mesele, bu yolların can almamasını sağlamaktır.

10 YILDIR TAMAMLANMAYI BEKLİYOR

“Diğer konu ise; Ankara -İzmir hızlı tren projesidir.” diyen Olgun sözlerinin devamında şunları söyledi:

“Bu proje, tam 10 yıldır tamamlanmayı bekliyor! 2013 yılında büyük bir tantanayla başlatıldı. “2020’de tamamlanacak” dediler, olmadı. Sonra hedefi 2023 yaptılar, yine olmadı. 2025’i işaret edildi gene olmadı, şimdi  planlanan açılış  2028 diye tarih verildi.

Her yetkili farklı bir tarih veriyor, sözler birbirini tutmuyor. AKP’nin bu konuda söylemi bol, ancak icraat sıfır.

Soruyorum: Daha kaç yıl bekleyeceğiz? Bu proje, bitmeyen vaatlerinizin, seçim malzemesi yapmaktan öteye geçiremediğiniz yatırımların en somut örneği değil mi?

Sayın Bakan, size sesleniyorum: Bu kadar büyük bir projede 10 yıl boyunca sonuç alamamak, planlama ve uygulama kapasitenizin ne kadar yetersiz olduğunu göstermiyor mu? Afyonkarahisar gibi stratejik bir şehirden geçen bu hattın tamamlanmasıyla sadece bölge halkı değil, tüm Türkiye kazanacakken neden bu kadar ağır davranıyorsunuz?

Dün Afyon Belediyesi bugün de CHP İl Başkanı açıklama yaptı! Dün Afyon Belediyesi bugün de CHP İl Başkanı açıklama yaptı!

Bu projenin yılan hikayesine dönmesi, sadece Afyonkarahisar için değil, İzmir, Ankara ve hattın geçtiği tüm şehirler için büyük bir kayıptır. İlgili şehirlerin ekonomik, ticari ve turistik potansiyelini artıracak olan bu proje neden yıllardır sürüncemede?

Bölge halkı, hem ulaşım kolaylığı sağlayacak bir projeden mahrum kalıyor;  hem de bu bitmeyen çalışmalardan dolayı çevresel ve ekonomik zararlarla karşılaşıyor. Yolların yarım bırakılması, şantiyelerin atıl vaziyette kalması, hem yerel ekonomiye hem de halkın günlük yaşamına zarar veriyor.

Buradan açık ve net bir şekilde söylüyorum: 2028 hedefi gerçekçi mi? Yoksa yine bir seçim malzemesi olarak mı kullanılacak?

Şimdi burada, Ulaştırma Bakanlığı’nın bu projenin  2028 yılında programa alınıp bitirilmesini net bir şekilde taahhüt etmesini talep ediyorum.

Aksi takdirde bu gecikmenin ve ihmallerin hesabını her platformda sormaya devam edeceğim.” dedi.