İlk 6 ay: 10 Bin TL taban aylığa zam, yüzde 10 refah payı ve yüzde 25 zam!
İlk 6 ay: 10 Bin TL taban aylığa zam, yüzde 10 refah payı ve yüzde 25 zam!
İçeriği Görüntüle

Gazeteci-Sunucu Kadir Kaplan’ın konuğu olan AKÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi ekonomist Prof.Dr. Erdal Demirhan, ekonomi ve finans üzerine değerlendirmelerde bulundu.

YÜKSEK FAİZ ORANIYLA DEVAM EDİYOR

Merkez Bankası’nın geçtiğimiz günlerde faiz oranlarında yaptığı 300 baz puanlık indirimi değerlendiren Demirhan şunları söyledi:

“En son gerçekleşen Temmuz toplantısında faiz oranının düşeceğine dair piyasaların beklentisi vardı. Bizim de beklentimiz dahilinde gerçekleşti. Tabii burada, 250 baz puanlık düşüş gerçekleşir diye tahmin ediyorduk. Bazı iktisatçılar 350 baz puan olabilir diyorlardı. Sonuçta 250 baz puan, 300 yada 350 baz puan arasında çok büyük farklar yok. Şu anda geldiğimiz noktada %43’lük bir politika faizi söz konusu. Şunun da altını çizelim 6 Mart’ta faiz oranları %42,5’a düşürülmüştü. Şu anki %43 lük oranla biz 6 Mart’a gitmiş olduk.”

19 MART OLAYI OLMASAYDI…

“19 Mart'taki siyasi olaylardan sonra ara bir toplantı yapıldı 20 Mart'ta Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplandı. 20 Mart'taki toplantıda gecelik faiz oranı bu sefer artırıldı.” diyen Demirhan sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer 19 Mart olayı olmasaydı büyük bir ihtimalle şu anda yüzde 35 ya da 36 lık bir faiz oranını karşılamış olacaktık. Şu andaki mevcut faiz oranı Temmuz ayına geldik yani yılın ikinci yarısındayız. Gerçekten de yüksek bir faiz oranıyla şu anda devam ediyoruz.” dedi.

YIL SONUNA GELDİĞİMİZDE YÜZDE 34-35 FAİZ ORANIYLA KAPATIRIZ

Yıl sonu enflasyon ve faiz oranlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Prof.Dr.Demirhan şunları söyledi: “Merkez bankasının sene sonu enflasyon tahmini yüzde 29. Merkez bankaları özellikle faiz kararlarını verirken enflasyon tahminlerini dikkate alarak verirler. Sene sonundaki enflasyonda büyük bir ihtimalle yüzde 30 civarında gerçekleşecek. Belki biraz aşağıda olabilir. Şu anki yüzde 43’lük faiz oranını dikkate aldığımızda Eylül ayından itibaren mutlaka bir faiz düşüşü olacak. Eylül ve Ekim aylarında benim beklentim 250 baz puanlık bir azalış söz konusu olabilir, yani büyük bir ihtimalle yıl sonuna geldiğimizde yüzde 30 oranında bir enflasyon oranı, yüzde 35-36’lik bir faiz oranıyla kapatırız diye düşünüyorum.”

2026 YILI BORSANIN YILI OLACAK GİBİ DURUYOR

Merkez Bankasının faiz indirimlerinin borsaya yansımasını da değerlendiren Prof.Dr.Demirhan şunları söyledi: “Şu anda tam anlamıyla güvensiz bir ortam vardır diyemeyiz. Özellikle Borsadaki alımların çok fazla olmamasının arkasındaki temel sebep faiz indirim beklentileri. Şu anda faiz oranları yeni indi ve özellikle hisse senedi piyasasında O malum Mart’tan sonra birtakım çekinceler de söz konusu. Yani siyasi politik bir risk söz konusu olabilir mi? şeklinde bir algı da var.

Bu tereddütler her ne kadar borsadan yatırımcıların uzaklaşmasına neden olsa da faiz indirimi bir nebze olsun moral oldu. Büyük bir ihtimalle özellikle yılın son çeyreğinden itibaren Borsa’da o bahsetmiş olduğumuz seviyelere 11 bin ve üstüne gelme ihtimali var. Eylül ayı burada çok kritik. Eylül ve Ekim aylarında faiz indirimleri geleceği için yabancı alımları da mutlaka bir cansuyu olacak borsa açısından. Borsa'nın özellikle bu yıl içerisinde çok istenilen bir seviyeye gelme ihtimali düşük, benim okumama göre? Özellikle 2026 yılından itibaren enflasyon oranında böyle giderse. Tabii ki herhangi bir siyasi kaos ortaya çıkmazsa 2026 yılı biraz daha borsanın yılı olacak gibi duruyor.” dedi.

Ekonomist Prof.Dr.Erdal Demirhan’ın altın yatırımı ve Türkiye’nin kredi notunun yükseltilmesiyle ilgili yaptığı değerlendirmelerin yer aldığı programın tamamını aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.

https://youtu.be/LNv6w0SY_r4