AKÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Öğretim Üyesi Prof.Dr.Cantürk Kayahan, medya03.com’dan Başak Erdoğan’ın sorularını yanıtladı.
BİLGİ YERİNDE DURMUYOR
Üniversite kavramı ve üniversite olmak üzerine değerlendirmelerde bulunan Prof.Kayahan, “Üniversite olmak bir süreçtir. Bunun içerisinde dolduracağınız bir çok kavram, bilgi, kurumlar, devlet, ruh var. Dolayısıyla Üniversiteyi tek bir kavramla açıklamak bu benim kişisel fikrim, mümkün değil. O zaman Üniversiteler bugün ve geçmişte öğrenme yerleriydi. Bilgilerin aktarıldığı, saklandığı aynı zamanda bilgilerin yaygınlaştırıldığı yerlerdi. Bir kurum olarak vardı. Bugün öğrenme çeşitliliği üniversitenin de yeni bir anlayışa evrildiğini aslında bize gösteriyor. Bugün sadece Üniversiteler bilgilerin kullanıldığı yerler değil, belki deneyimlerin paylaşıldığı yerler haline gelecek. Çünkü bilgi yerinde durmuyor ve bilgiye insanlar yada gençler farklı platformlar yardımlarıyla ulaşabiliyor.
Özetlersek; bugün siz bir şey öğrenmek istediğinizde bu bilgiye ulaşabileceğiniz bir çok aracınız var. Dolayısıyla sadece Üniversiteler bugün bilgiyi yaygınlaştıran yerlerden olmaktan öteye farklı bir boyut kazandı. Tabi Üniversitelerin en önemli özelliği sizi doğru ve resmi bilgiyle de tanıştırması. Bu açıdan aslında Üniversiteler önemli kurumlardır diyebiliriz.
ÜNİVERSİTELERİN VAR OLMASININ TEMEL UNSURU İNSAN
“Geçmişte Üniversiteler bir bilgi merkeziydi.” diyen Prof.Kayahan sözlerini şöyle sürdürdü: “Zeki insanların barındığı ve bunların yetiştirdiği insanlarla tüm Dünyaya yayılan bir felsefe vardı. Ama bugün siz Dünya’nın herhangi bir noktasından online imkanların, internetin çok zirve yaptığı günümüzde siz artık daha az insanla, daha çok bilgiyi daha doğru biçimde yaygınlaştırabiliyorsunuz. Dolayısıyla Üniversiteleşme süreci burada farklı bir noktaya geliyor. Aslında Üniversitelerin var olmasının temel unsuru insan. Üniversiteler niçin var? İnsanlar için var. Peki insanlara ne veriyor? Bilgi veriyor, eğitim, görgü veriyor. Entelektüel bir kimlik kazandırıyor her şeyden önemlisi. Burada aslında felsefe olarak baktığımızda üniversite insan-tanrı, insan-evren, insan-devlet ve insan-ruha kadar gidiyor. Dolayısıyla Üniversiteler niçin var, insan için var. İnsanlara yeni bilgiyle tanıştırmak ve insanın hem kendisinde olan hem de çevresinde olan gelişmeleri takip ederek yenilikleri ve hayatı anlamak için var.
ÜNİVERSİTEDE KARİYER KOÇUNUZUN OLMASI LAZIM
“Aslında Üniversite eğitim sürecinde de aynen sizin Üniversiteye hazırlandığınız gibi bir kariyer koçunuzun olması lazım.” diyen Prof.Kayahan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Öğrenci sayısının çok olması her zaman vardı. Her kişiyi kendi döneminde değerlendirmek lazım. Öğrenci her zaman vardır, insanlığa baktığımızda insanlık sürecinde de bu var. Sorun burada öğrencinin çok olması değil, sorun bizim üniversitenin bu öğrencinin ihtiyaçlarını ne ölçüde karşıladığı. İkincisi de öğrencinin kendini ne ölçüde gerçekleştirdiği. Hangi bölüm olursa olsun siz kendinizi ne ölçüde geliştirdiniz. Şimdi genel olarak Fakülteler 4 yıllık bir eğitim sürecine sahip. 4 yıllık eğitim sürecinde öğrenci eğer doğru planlamayla gerçekleştirebilirse aslında bu yetkinliği kazanabilir. Ama bizim öğrencimiz üniversiteyi kazanmak için yaptığı çabayı, üniversite öğretim süresince o çabayı göstermiyor. Problem burada bence. Aslında Üniversite eğitim sürecinde de aynen sizin Üniversiteye hazırlandığınız gibi bir kariyer koçunuzun olması lazım. Ve sizin bölümünüzü tanıdıkça, Üniversitenizi tanıdıkça ilerlemenizde nasıl bir mesleki gelişim çizmek için sizi yönlendirmesi gerekiyor. Hangi yetkinlikleri kazanmalısın, hangi yıl, hangi kazanımları elde etmelisin. Ben burada bir öğrencinin 4 yıllık eğitim süreci içerisinde ulaşmak istediği hedefe gitmek için hangi kazanımlar ve yetkinlikleri gerçekleştirmesi gerekiyor. Öğrenci bunu 4 yıllık bir süreyi çok uzun bir süre gibi görüyor. Bir bakıyorsunuz 4 yıl geçmiş, bizim kariyer adımlarımızı atmamız için, bazı adımlar daha atmamız lazım. İşte bazı adımlar atmamız lazım dediğimiz o 4 yılı senin iyi geçirmen gerekiyor.” dedi.
Prof.Dr. Cantürk Kayahan ile yapılan röportajının tamamını aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.
