Afyonkarahisar Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Psikolojik Danışman ve Uzman Aile Danışmanı Sevda Doğan “Empati” konusunun işlendiği ‘Sözün Özü’ programının konuğu oldu.
EMPATİ NEDİR?
Empatinin ne anlama geldiğini anlatan Doğan şunları söyledi: “Empati aslında hepimizin günlük vakitlerde kullandığımız, aşina olduğumuz bir kavram, anlayış biçimi. Empati dediğimiz şey, tanım olarak bakıldığında bir başkasının duygularını anlamak, yalnız bu duyguları ve düşünceleri anlarken aynı zamanda sempati ve antipati işin içine katmadan, anlayış geliştirme ve aynı zamanda da bunu yansıtma durumudur.
Empati becerileri hayatımızı kolaylaştıran, ilişkilerimizi şekillendiren, kendimizi ifade edebilme ve karşıdakini de kendimizi ifade edebildiğimiz ölçüde anlama ve onunla ilgili bir içgörü geliştirme biçimidir.”
İNSAN SOSYAL BİR VARLIKTIR YALNIZ ASLA KALAMAZ!
İnsanın yalnız kalmasının yaratılışına aykırı olduğunu ifade eden Doğan şunları söyledi: “Kendimize sorduğumuz soru şu: Ben kimim? İşte bunun için beynimizi anlamamız gerekiyor. Aklımızın, zihnimizin yalnızlık içinde çalışmadığını gösteriyor. Yani biz insanlar toplumsal bir varlığız. Bir mağaraya girip tek başımıza hayat süremeyiz. Toplum içerisinde ailemiz olur, evleniriz, çocuklarımız olur. Biz aslında o toplumu kendimiz yaratmak isteriz. Çünkü; insan sosyal bir varlıktır ve asla yalnız kalamaz. Hatta yapılan çalışmalar sosyal izolasyonda olan insanların zeka puanlarının oldukça düştüğünü göstermiş. Yani, izolasyon yalnızlık insanlara zarar veren bir durum. Yalnızlık zekayı olumsuz etkiliyor. Yaratılışımızda da toplumsallaşma, birlikte olma, sosyal bir gruba dahil olarak yaşamak olduğu için aslında beynimizin ayna nöronlarının aktive olduğu bulunmuş.
“Yalnızlık Allah'a özgüdür diye bir söz de vardır.” İnsan yalnız kalamıyor, yaratılışına aykırı. Başkalarının duyguları da ayna nöronlar sayesinde bazen bizim bir parçamız gibi oluyor.”
BEDENİMİZLE İLİŞKİMİZİ KESERSEK BEYNİMİZ SIRADANLAŞIR
“Zihin bedenle birlikte hareket eder.” diyen Doğan sözlerinin devamında şunları söyledi:
“Zihnimiz her ne kadar bazı konularda hayır dese de bedenimiz onu üzücü bir olay olarak algılamışsa şayet bu bir şekilde bedenimizde kendini psikosomatik tepkilerle gösterir. Bedenimizle ilişkimizi kesersek de beynimiz sıradanlaşır. Herhangi bir bilgisayar programından da farkı kalmamış olur. İnsanı insan yapan da aslında budur. Başkalarının duygularını anlamak ve bunu paylaşmak.
Biz bunu şu şekilde yapıyoruz. Bunu kendi motor programlarımız aracılığıyla beyindeki nöral ağlardan bahsediyorum. Bunu haritalandırmaya ihtiyaç duyarız ve iç organlarımızın algılarıyla da bunu kendi bedenimizde bilinçsiz bir şekilde işleriz. Başkalarının eylemlerine veya duygularına tanıklık ettiğimiz zaman da beynimiz aynı eylemleri gerçekleştiren ve aynı duyguları yaşayan beynin bölgesini aktive eder ve bu eylemde duyguları paylaşmamızı sağlar. Ondandır! insan insanın aynası derler. Bunu hep duymuşuzdur. Birini tanımak için önce aslında kendimizi de tanımak gerekiyor.”
YAPAY ZEKANIN VERDİĞİ BİLGİLER HER ZAMAN DOĞRU OLMAYABİLİR
Yapay zekanın bazı meslekeri ele alacağının konuşulduğunu ifade eden Doğan şunları söyledi:
“Yapay zeka, hepimizin her alanda kullandığı bir platform. İşe yarıyor mu? Yarıyor. Ben çok kullanıyorum. İşimize yarayacak şekilde dikkatli bir şekilde kullanmakta fayda var. Çünkü verdiği bilgiler her zaman doğru olmayabiliyor. Psikolojide de işin içine girdi. Bazı meslekleri ele alacağı söyleniyor. Herhangi bir yazılımla çalıştıkları için otomatik olarak bazı şeylere tepki veremiyorlar. Örneğin insan beyni gibi davranışsal, işitsel veya tatsal olarak bir beyinleri olmadığı için bu algıları bir insanmış gibi algılayamıyor. Dolayısıyla da bu şekilde tepki vermeleri söz konusu değil. Burada insanların aslında robotlardan ya da makinelerden ayıran kısmı şimdiye kadar öğrendiklerimden yola çıkarsam bence ayna nöronlar gibi beyindeki belki daha çok keşfedilmemiş alanların varlığı.”
İNSANI İNSAN YAPAN DUYGULARI ANLAYIP YANSITMASI
“İnsan üstün bir varlık.” diyen Doğan sözlerini şu ifadelerle noktaladı:
“Biz düşünürsek varız, insanı diğer canlılardan ayıran bu. Makineler, robotlar. bilgisayarlar, yapay zekalar, belki bilgiyi çok hızlı işleyip sunabilir. Birçok mesleğin yerine geçebilir ama duyguları anlamlandırıp karşıya yansıtma, karşıdakinin duygularını alıp işleyip gönderme konusunda bence yeteneksiz kalacaklardır. Yapay zeka başka insanların duygularını anlama, yüz ifadelerini geri yansıtma, duygusal ve eylemsel hareketlerini anlama hatta göz hareketlerini anlamlandırma ya da dokunsal duyuları bile anlayıp paylaşma yeteneğine sahip değil. Elbette ki bu devreleri yok. Bu tarz işletim sistemleri yok, işte insanı aslında insan yapan da duyguları anlayıp işleyip yansıtması.” dedi.
Programın tamamını aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.