Ne geri sarma hakkımız var,
Ne de sahneyi tekrar çekme lüksümüz. Senaryo doğaçlama. En acı tarafı da bazen en güzel anları en fark etmediğimiz anlarda oynuyoruz. Hayatın kumandasını aramayı bırakıp gelin hep birlikte sahnenin tam ortasına yürüyelim.
Bazı anlar vardır.
Henüz yaşanıyordur ama bir yanınız şimdiden özlemeye başlamıştır bile. Ne tuhaf, değil mi?
Daha kahveniz bitmemiş etraf cıvıl cıvıl,
Karşındaki insan hâlâ bir şeyler anlatıyor. Ama siz birden suskunlaşıp, bir kahkahanın ucuna ilişen hüzün, bir bakışın kenarına takılmış veda, bir cümlede gizli minik bir "hoşça kal." ile henüz herkes oradayken çoktan içten içe o anla vedalaşıyorsunuz.
Çünkü anlarsınız ki “O an sonra çok canınızı yakacak kadar güzel bir an.”
Hayatın en garip matematiği de burada başlar. En çok mutlu olduğunuz anlar, gelecekte en çok canını acıtacak anılar haline gelir. Yani kahkahalar atılırken,
Bir yanınız iç geçirir “Ah be! bu anı kimse bozmasa. Hatta mümkünse dondursak”
Ama hayat kumanda değil ki durduralım!
Hatta ara verme tuşu da yok. Bir arkadaş ortamında, tam da içten güldüğünüz bir anda başınıza gelir. Herkes kahkahayla bir tarafa savrulurken,
Siz içinizden şöyle dersiniz.
"Bu, bir daha olmayacak."
Sonra sessizce oradan bir anı çekip cebine koyarsınız.
Üstüne not düşersiniz
"Bu an unutulmaz bir an. Özenle sakla."
Ve en hüzünlü tarafı da ne biliyor musunuz? Geriye dönüp baktığınızda, O gün o kadar özel görünmüyordur artık gözünüze bile. Ve de işin komik tarafı, Hayat size o anı tekrar yaşatmaz. Ama hatırlatır. Bir şarkıyla. Bir kokuyla. Bir cümlede gizli bir kırıntıyla gelir,
Pat! Kalbinizin orta yerine oturur.
Anı yaşamaktan çok,
Onu kaybetmekten korkarak yaşıyoruz. Sanki her güzel şeyin son kullanma tarihi var gibi.
Bir yandan sevinirken,
Diğer yandan “bitmesin” diye dua ediyoruz. Daha yaşarken özleyebilmekte bir sanat. Hem kalbin zekâsı,
Hem ruhun inceliği. İkisi bir arada. Her gün o sanatı icra ediyoruz. Gülerken bile içimizden “gitme” diyoruz. O yüzden anı yaşarken kıymetini bilelim lütfen. Hatta kıymetini bileceğinizi bile bile özleyin! Gözünüzün önünde yaşanırken, "Bu anı sonra çok arayacağım" deyin.
Peki siz En son hangi ana sessizce iç geçirdiniz?
Hani gülüyordunuz ama kalbiniz şöyle dedi.
"Ahh keşke bu an hiç bitmese"