Kim olduğunu bilemez halde çıplak bir vücutla kalakalmak benlik bütünlüğünü bozan en büyük tehlikedir.

Başkan Köksal ilk yatırım icraatının temelini atıyor!
Başkan Köksal ilk yatırım icraatının temelini atıyor!
İçeriği Görüntüle

Bu bütünlüğü (akıl sağlığını) korumak için ego, çıplak vücuda yeni kıyafetler dikmeye yeltenir. Herkesin üzerinde gördüğünde garip saymayacağı, üstüne üstlük imrenerek bakacağı bir kıyafet olmalıdır benliğe uydurulan bu kıyafetler. Ebeveynlerin eksik bıraktığı; yok sayılmışlığı örtmeli, değersizlik duygusunu, narsistik incinmeyi kamufle etmelidir. Bu hayati ihtiyaçlar çocuklukta karşılanmadığında, bilinçdışında/örtük bellekte depolanarak yeniden karşılanmak üzere açılmayı bekleyen çeyiz sandığı gibi saklanır. Taa ki aynı duyguları hatırlatan yeni yaşantılarla ve kişilerle karşılaşana dek. Neden bazı insanları kendimize daha yakın hissederken bazılarına karşı sebepsiz yere nefretle dolarız? Neden bazı kokular, bazı tatlar hiç olmadık yerde çıkageldiğinde mekansızlaşırız? Neden hiç farkında bile olmadan her anı çocukluğa doğru yürür?

İşte o an yeniden açılan çeyiz sandığı toplum tarafından kabul görecek yeni elbiselerle, çocukken bastırılan duyguları yetişkinlikte günyüze çıkararak içsel barışı sağlamak üzere benliğimizi süsler. Çeyiz sandığı BİLİNÇDIŞIDIR yeni elbiseler ise karşılanmamış BİLİNÇDIŞI İHTİYAÇLAR. İD'in aşkın dürtüleriyle SÜPEREGO'nun katı toplumsal kuralları arasındaki barışı sağlamanın en iyi yolu, EGO'nun güçlenerek bu ikisi arasında tahtarevallinin inip kalkan dengesi gibi bir ilişki kurmasıyla ilişkilidir.

Meslek edinmek, ünvanlar bu kıyafetlerden en forslu olanıdır, zengin bir koca, lüks bir ev ve araba, tatil için gidilen oteller üzerinden yapılan sponsorlu reklamlar, eve gelen bakıcı ve temizlikçiler, bitmeyen moda tutkusu, sahip olunan maddi varlıkla abartılı övünç duymak ve tüm bunları şaşalı bir etiketle pazarlamak...

Harika bir insan olduğuna ve mükemmel bir yaşam sürdüğüne herkesi inandırıp bir türlü kendilerini tatmin edemeyen evsizler bir tek kendi zihin ve bedenlerinde yer edinemezler. Uyku bozuklukları, sık ve ani duygu patlamaları, cinsel işlev bozuklukları, kaygı bozuklukları, intihar, depresif bir yaşam sürmek benliğin bedendeki evsizliğinin göstergeleridir.

Terapistin esaslı marifeti, danışana sınırlı yeniden ebeveynlik sunarak içsel çatışmalar sebebiyle çıplak kalmış benliğe (EGO'ya) kendine has kıyafetler dikmesinde yardımcı olmaktır. Kişiliği oluşturan bu üç temel bileşen, İD'i çıplak bırakmayan SÜPEREGO'yu da yok saymayan kıyafetlere bürümekten geçer EGO'yu.

Untitled 1-33