SİYASET

Bugün ‘Girişimde bulunduk’ diyenler dün neden sustu?

AK Parti Milletvekili Av.İbrahim Yurdunuseven’in Taşolukla ilgili “Süreç olumlu ilerliyor, bakanlık nezdinde girişimler yapılıyor” açıklamasını eleştiren İYİ Parti Milletvekili Av.Hakan Şeref Olgun, “Bugün ‘girişimde bulunduk’ diyenler dün neden sustu?” diye sordu.

Abone Ol

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun, Taşoluk Kasabası ile ilgili olarak iktidar temsilcileri tarafından yapılan “Süreç olumlu ilerliyor, bakanlık nezdinde girişimler yapılıyor” açıklamalarını eleştirdi.

SÜREÇ KİMİN İÇİN OLUMLU İLERLİYOR?

Yapılan açıklamaların milletin vicdanını rahatlatmaya değil, milletin hafızasını silmeye yönelik bir algı çalışması olduğunu vurgulayan Olgun, asıl gerçeğin çok daha önce, Gazi Meclis’te basılan düğmelerle bütün çıplaklığıyla ortaya çıktığını ifade etti.

Bugün ‘girişimde bulunduk’ diyenler dün neden sustu?” sorusuyla sözlerine başlayan Olgun, iktidarın dün ile bugün arasında sergilediği samimiyetsizliğe dikkat çekti.

Olgun, “Bugün bakanlık kapılarını aşındırdığını söyleyenler, dün Meclis’te milletin kapısını neden kapattı? Süreç kimin için olumlu ilerliyor? Taşoluklu çiftçi için mi, arıcı için mi, yoksa ruhsat bekleyen şirketler için mi? Bu soruların hiçbirine dürüst bir cevap verilmeden kurulan her cümle, milletin gözünde boştur, hükmü yoktur.”

TAŞOLUK YALNIZCA BİR KASABA DEĞİL

Olgun, dün Meclis’te sergilenen tablo ile bugün sahada kurulan cümlelerin birbirini inkâr eden iki ayrı yüz olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Dün Gazi Meclis’te Maden kanunu oylanırken, şirketlerin yanındaydınız, bugün köylünün yanındaymış gibi konuşuyorsunuz. Dün ‘EVET’ butonuna basan parmaklar, bugün ‘merak etmeyin biz hallediyoruz’ tabelası tutuyor. Adına da siyaset diyorsunuz! Bu, siyaseten bir acizlik değil, açık bir tercihtir. Bu, düpedüz tavşana kaç, tazıya tut anlayışıdır. Hem kurda kuzu teslim edip hem de dönüp ‘sürüyü ben korudum’ demektir.

Taşoluk’un yalnızca bir kasaba değildir. Taşoluk, toprağıyla, doğasıyla, emeğiyle bu memleketin sigortasıdır. Burada alınacak bir karar yalnızca Taşoluk’un kaderini değil, Afyonkarahisar’ı, Ege’yi, İç Anadolu’yu ve Türkiye’nin gıda güvenliğini doğrudan etkiler. Ama görüyoruz ki Taşoluk, birilerinin zihninde bir yaşam alanı değil, bir ‘ruhsat parseli’, bir ‘kazı alanı’, bir ‘rant sahası’ olarak kodlanmıştır. Asıl felaket de işte tam burada başlamaktadır.”

OLGUN SORULARINI TEKRARLADI

Olgun, iktidar milletvekillerine daha önce yönelttiği soruları tekrarladı ve şunları söyledi:

“Samimiyet testiniz çok basittir ve kaçacak yer yoktur: O gün Maden Kanunu oylanırken ‘HAYIR’ oyu verdiniz mi, vermediniz mi?

Eğer verdiyseniz, çıkın ve Taşoluk halkının gözünün içine bakarak açıkça söyleyin.

Eğer vermediyseniz, bugün sergilediğiniz bu sahte sahiplenmeyi, bu siyasi şovu, bu yapay kahramanlığı derhal bırakın. Çünkü artık millet sözlere değil, tutanaklara; nutuklara değil, kayıtlara bakmaktadır.

Açıklamasının sonunda Olgun, Taşoluk mücadelesinin yalnızca bugünün değil, gelecek nesillerin meselesi olduğunu vurgulayarak kararlı bir tonla sözlerini tamamladı:

Taşoluk sahipsiz değildir. Bu topraklar masa başı hesaplara, şirket çizimlerine ve rant planlarına terk edilmeyecektir. Kim bugün kürsüde hangi rolü oynarsa oynasın, millet dün Meclis’te kimlerin hangi safta durduğunu çok net hatırlamaktadır. Bu ülkede artık aynı anda hem tavşana ‘kaç’ deyip hem tazıya ‘tut’ diyerek siyaset yapılabileceğini sananlar büyük bir yanılgı içindedir. Biz bu ikiyüzlü düzeni de, bu sahte siyaseti de milletimizin iradesiyle birlikte değiştireceğiz.” ifadelerini kullandı.