GÜNDEM

Bir Yabancı Öğrencinin Gözünden Afyonkarahisar

Yabancı bir ülkede öğrenci olmak, sadece başka bir yerde okumak değil, aynı zamanda kendinle yeniden tanışmak demek.

Abone Ol

İlk zamanlar en zor olan şey dildi. Basit bir cümle kurmadan önce defalarca düşündüğüm, kelimeleri zihnimde tarttığım günler oldu. Zamanla fark ettim ki, dil sadece kelimelerden ibaret değil. Bakışlar, jestler ve iyi niyet de konuşuyor.

Afyonkarahisar büyük bir şehir değil ama tam da bu yüzden insanı yormayan, sakin bir ritmi var. Burada zaman daha yavaş akıyor gibi. Bu yavaşlık, düşünmeye, üretmeye ve kendini geliştirmeye alan açıyor. Kalabalıklar içinde kaybolmak yerine, yüzlerin tanıdık hale gelmesi insana güven veriyor.

Bu şehirde beni en çok etkileyen şeylerden biri, insanların yaklaşımı oldu. Tanımadığım halde yol gösterenler, “yardım edeyim mi?” diye soranlar, kendini yalnız hissettirmeyenler… Türk misafirperverliğini kitaplardan değil, günlük hayatın içinden öğrenmek bambaşka bir deneyim.

Elbette her şey kolay değil. Aileden uzak olmak, bayramları ve özel günleri sevdiklerinden ayrı geçirmek insanın içini burkuyor. Ama bu durum aynı zamanda insanı büyütüyor. Kendi ayaklarının üzerinde durmayı, güçlü olmayı ve bulunduğun yere değer katmayı öğretiyor.

Yabancı öğrenciler olarak bizler sadece misafir değiliz. Bu şehrin sokaklarında yürüyor, üniversitelerinde okuyor, hayaller kuruyoruz. Farklı kültürlerden gelmiş olsak da aynı umutları paylaşıyoruz. Afyonkarahisar benim için artık sadece bir eğitim şehri değil. Anılar biriktirdiğim, kendimi geliştirdiğim ve ait hissetmeye başladığım bir yer. Çünkü bazı şehirler insanın adresi değil, hikayesi olur.