AKÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi ekonomist Prof. Dr. Erdal Demirhan Medya03’de “Ekonomi Dünyası” programında Kadir Kaplan’ın konuğu oldu. Prof.Dr.Demirhan önümüzdeki günlerde belli olacak olan asgari ücret artışıyla ilgili görüşlerini paylaştı.
2026 YILINDA YÜZDE 16 ENFLASYON TAHMİNİN TUTMA İHTİMALİ ÇOK DÜŞÜK
2026 yılı enflasyon tahminin tutmasının çok ama çok zor olduğunu ifade eden Demirhan şunları söyledi: “Resmi enflasyon tahmini 2026’da %16, 2027 de de %9. Burada üst bant %19. Şunu ifade edelim, bu enflasyon tahminleri daha önceki dönemlerde de sürekli bir revizyona tabi oldu. Büyük bir ihtimalle gelecek sene %16’lık enflasyonun en azından üst bandı revize edilecek. Yani %16’nın 2026 yılında tutma ihtimali çok ama çok düşük. Bu bakımdan asgari ücret konusuyla bağlantı kurarsak asgari ücretin bu tahmin edilen enflasyona göre belirlenmesi mümkün gözükmüyor. Zaten öyle de olmayacak.”
ASGARİ ÜCRETE İSTER %20, İSTER %30 ARTIŞ VERİN İLAÇ OLMAYACAK
Asgari ücrete yapılacak artış oranıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Demirhan şunları söyledi: “Asgari ücretle ilgili tartışmalar özellikle 2022 yılından sonra gittikçe yoğunlaştı. 2022 yılında hatırladığım kadarıyla Ocak ve Temmuz’da 2 defa asgari ücret artışı yapıldı. 2023 yılında da 2 defa artış yapıldı. Daha sonra 2024 yılında teke düşürüldü. 2022 yılındaki enflasyon oranı %64’dü. 2023 te de %64’dü. 2024’e geldiğimizde %44 oldu, 2025’e geldiğimizde %31 oldu. Çok yüksek oranlar. Bu yüksek oranları karşılayabilmek amacıyla asgari ücrete artışlar yapıldı. Hatta yüzde yüzlere varan artışlar da yapıldı ama geldiğimiz noktada ücret artışları, özellikle asgari ücretli çalışan, asgari ücrete komşu ücret alan orta gelir grupları da dahil olmak üzere kimsenin derdine deva olmadı. Şu anda verilecek asgari ücret artışı da ister %20 verin, ister %30 verin yine bir ilaç olmayacak.
ASGARİ ÜCRET ARTIŞININ %25-30 ARASINDA OLMASI GEREKİYOR
“Asgari ücretin artırılması konusu % kaç olacağı konusu yüksek enflasyon ortamında çok önemli olmakla birlikte işçilerin refah seviyesini artıran bir unsur değil.” diyen Demirhan sözlerini şöyle sürdürdü: “Enflasyon oranını indirmediğimiz sürece bu artışları sürekli konuşacağız. %25 ya da 30 artışlar yüksek enflasyon ortamında ikinci-üçüncü ayda bunlar aşılmış olacak. Daha önce olduğu gibi. Açlık sınırı işte 29.000 TL civarında. En azından bu açlık sınırını karşılayan hatta aşan bir ücretin bu dönemde verilmesi gerekiyor. Benim okumama göre asgari ücretteki artışın azından %25 veya 30 civarında olması gerekiyor. Ama dediğimiz gibi bu yüksek enflasyon ortamda da asgari ücret artışının sağlayacağı bir refah çok kısa süreli olarak gerçekleşmiş olacak.”
TÜRKİYE’DE ASGARİ ÜCRET 11-12 MİLYON KİŞİYİ İLGİLENDİRİYOR
Türkiye’de 7 milyon kişinin asgari ücret 10-11 milyon kişinin de bu ücrete komşu ücret aldığını söyleyen Demirhan şunları söyledi: “Verilen zamlar özellikle enflasyon karşısında eriyor ve açlık sınırının altında kalıyor. Bu asgari ücretle geçinmek zorunda kalan veya asgari ücretle komşu ücret alan 25-30 Bin TL. alan çok ciddi bir kesim var. Türkiye'de yaklaşık olarak ücretli çalışanların sayısı 14 Milyon. Bunun 7 milyonu asgari ücret alıyor. Baktığımızda 10-11 milyonu da yine bu ücret civarında bir ücret alıyor. Avrupa ülkelerinden daha yüksek asgari ücrete sahip olduğumuz ülkeler de vardır. Ama buradaki konu şu: Avrupa ülkelerinde, özellikle gelişmiş ülkelerde mesela Almanya'da, İngiltere'de, Fransa'da asgari ücret alanların toplam çalışanların içindeki oranı düşük. Bizde bu pay çok yüksek. Dolayısıyla oradaki asgari ücretle ilgili tartışmalar %3-4’lük kesimin ilgilendirirken burada milyonlarca kişiyi ilgilendiriyor. 11-12 Milyon kişiyi ilgilendiriyor.”
DÖVİZDE 2-2,5 YILDIR ÇOK YUKARIYA YÖNLÜ HAREKETLER YOK
Türkiye’de asgari ücretin dolar bazında bazı Avrupa ülkelerinden yüksek olduğunu söyleyen Demirhan, “Türkiye’de harcamalar Türk lirasıyla yapılıyor.” dedi.
Demirhan şunları söyledi: “Avrupa ülkeleriyle kıyaslama teknik olarak doğru olmuş olsa bile birçok parametreyi de bir araya getirmemiz gerekiyor. Avrupa ülkelerinde yaşayan kişilerin almış oldukları ücretle satın aldığı mal ve hizmetlerin miktarı son derece çok önemli. Yaklaşık olarak 2-2.5 senedir dolar veya euroda çok yukarıya yönlü hareketler yok. Bu yüzden de dolar bazında bir asgari ücret artışıyla karşılaşıyoruz tabii. Çünkü dolar çok fazla yukarıya doğru çıkmadığı için. Ama biz burada Türk lirasıyla harcıyoruz.”
Programın tamamını aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.
https://www.youtube.com/watch?v=UQNoLHn9rvA




