KÜLTÜR SANAT

Anka Kuşu Gazze Belgeseli ilk gösterimini Afyon’da yaptı

Büyük Taarruz 4. Uluslararası Kısa Film Festivali Afyonkarahisar’ın ev sahipliğinde başladı. Festivalde yönetmenliğini Kübra Kuruali ve Kaan Burak Şen’in yaptığı “Anka Kuşu Gazze” belgeseli de Anadolu’da ilk gösterimini yaptı.

Abone Ol

Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde, Afyonkarahisar Valiliği ev sahipliğinde, Anadolu Kültür ve Sanat Meclisi Derneği tarafından düzenlenen "Büyük Taarruz 4. Uluslararası Kısa Film Festivali (BTKFF)" başladı.

Yöneticiliğini Kültür Sanat gazetecisi Sevda Dursun'un, danışmanlığını Baran Mayda’nın koordinatörlüğünü Kübra Kuruali’nin üstlendiği festivalin açılış programında izlenen, yönetmenliğini Kübra Kuruali ve Kaan Burak Şen’in yaptığı “Anka Kuşu Gazze” belgeseli de Anadolu’da ilk gösterimini yaptı.

GENÇLERİMİZİN SİNEMA YOLUYLA TARİHE DOKUNMASI ÇOK KIYMETLİ

Programda konuşan Vali Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, “Millî Mücadele'nin şehri Afyonkarahisar’da bu yıl 4.’sünü gerçekleştirdiğimiz uluslararası kısa film festivalinde sizlerle bir arada olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Her yıl heyecanla beklediğimiz bu etkinlik, artık gelenekselleşti. 103 yıl önce istiklalimizin kazanıldığı bu topraklarda bugün sanat aracılığıyla o mücadeleyi yâd ediyoruz. Büyük Taarruz yalnızca tarihimizin bir dönüm noktası değil; aynı zamanda festivalimizde bir ödül başlığı, bir tema olarak da yaşamaya devam ediyor. Gençlerimizin sinema yoluyla tarihe dokunması çok kıymetli. Sinema; kahramanlıkları, acıları, aşkları, sevinçleri yani hayatın tüm duygularını bir araya getirebilen güçlü bir araç.”dedi.

SİNEMA VE TELEVİZYON BÖLÜMÜNE SAHİP OLMAK ÇOK KIYMETLİ

Afyonkarahisar'ın büyük bir destanın başlangıç toprakları olduğunu hatırlatan Vali Yiğitbaşı, "Bu şehir hem büyük bir kahramanlık hikayesinin yazıldığı topraklar ama aynı zamanda acı, aşk, mutluluk ve hüzün gibi hikayelerin deiş içe karıştığı bir şehir. Kısa Film Festivalleri ve belgeseller bize aslında insan hikayesinin nasıl farklı farklı çarpıcı bir şekilde de unutulmaz biçimde ortaya konduğunu da gösteriyor. Benim için bu yıl gerçekten ayrıca anlamlı. Çünkü 4 yılına kadar getirebildik bu festivali. Afyonkarahisar neredeyse çeyrek asırdır bir klasik müzik ve caz festivalin de yapıldığı ve bundan herkesin çok şaşırarak bahsettiği, farklı potansiyelleri bir arada barındıran bir şehir. Aynı zamanda spor müsabakalarının ve festivallerin de gerçekten güzel bir ev sahipliğinin yapıldığı muazzam bir şehir. Termaliyle, mermeriyle, tarımı, gıdası, UNESCO tarafından tescillenmiş lezzetleriyle pek çok özelliği bir arada barındırıyor. Ancak bence bizim ilimizin önemli özelliklerinden biri de Afyon Kocatepe Üniversitemizin Sinema ve Televizyon bölümünün olması. Ben de iletişim kökenli bir Vali ve Mülki İdare Amiri olarak Güzel Sanatlar Fakültesi olan bir üniversiteye, bu alanda eğitim veren bir üniversiteye aynı zamanda öğrencilerimize, hocalarımıza akademik kadromuza sahip olmanın bir il için çok kıymetli olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.

YAŞANAN ZULMÜ UNUTTURMAMAK İÇİN SİNEMA ÇOK ÖNEMLİ

Sinemanın kelimelerin yetmediği yerde duyguları evrensel diliyle yüreklere fısıldadığını söyleyen Vali Yiğitbaşı, şöyle devam etti:

“Bildiğiniz gibi dünyanın gözü önünde soykırım yaşanıyor ve bizler de çok acı bir şekilde tanıkları oluyoruz. Sesimizi yükseltmeye gayret ediyoruz Türkiye olarak ancak bütün dünyanın tabii özellikle Amerika'nın desteğiyle bu şımarık devlet belki diyemeyeceğiniz bir topluluğun zulüm altında sivilleri katlettiğini ne yazık ki bu 21 yüzyılda görmüş olduk. Çok şükür bir şükür bir ateşkes başlatıldı. İnşallah uzun süreli ve kalıcı olur diyoruz. İşte film festivalleri, sinema, kısa filmler, belgeseller bunun için bu kadar önemli. Çünkü biz orada yaşananları kendimizden sonraki nesillere sonuna kadar sinemanın çeşitli incelikleriyle anlatmak ve unutturmamakla da aynı zamanda sorumluyuz diye düşünüyorum. Çünkü kitaplar yazılır, haberler yapılır, makaleler yazılır, üniversiteler akademik çalışmalar yapar ama sinemanın o naif diliyle farklı anlatım tarzıyla insan hikayelerinin o yaşadığı acıyı ızdırabı anlatabilmek çok daha mümkün ve bunun sonrakine de aktarılabilmesi çok daha mümkün diye düşünüyorum. Bizler 2 yıldır Gazze ile ilgili özel bir hassasiyet ile hareket ediyor ve festivalde yer veriyoruz. Burada yapılan bu çalışmaların da ben gerçekten çok kıymetli olduğunu, tarihe düşen notlar olduğunu düşünüyorum.”

YOLUMUZA DAHA GÜÇLÜ ŞEKİLDE DEVAM EDELİM

Festivale 189 ülkeden 2.000'i aşkın başvuru gelmesinin Afyonkarahisar için büyük fırsat olduğunu dile getiren Vali Yiğitbaşı, “Festivalimiz henüz çok genç bir festival olmasına rağmen 4 yılında 190'a yakın ülkeden 2000'i aşkın güzel filmin bizlere gönderilmiş olması çok güzel bir yolda yürüdüğümüzü gösteriyor, İnşallah daha nice festivallere, nice güzel çalışmalara hep birlikte Afyonkarahisar olarak ev sahipliği yapalım ve buna gençlerimize şehrimizin inşallah tüm kesimlerini de dahil ederek daha da güçlü bir şekilde yolumuza devam edelim.”

16 Ekim’e kadar sürecek festivalde, Türk Sinemasının sultanı Türkan Şoray’a 4. Büyük Taarruz Onur Ödülü verilecek. 16 Ekim’de Afyonkarahisar’da gelecek olan ünlü oyuncu, ödül töreni öncesinde Afyon Kocatepe Üniversitesi Atatürk Kongre Merkezi’nde “Yeşilçam’da Aile” başlığı altında söyleşiye konuk olacak, ardından saat 19.00’daki ödül törenine katılacak.

Gazzeli müzisyenler Fares Anber ve Mohamed Al-Ashai de 16 Ekim’de yapılacak kapanış programında konser verecek.

4 gün sürecek festival kapsamında Kurtuluş Savaşı’nı güncel bir yorumla ekrana taşıyan “Tehlikeli Bölge” ile aile temalı “Akıldan Kalbe” ve “Geçerken Uğradım” gibi filmler izletilerek ekipleriyle söyleşi yapılacak. “Yücel Çakmaklı Bugüne Ne Söyler” başlıklı söyleşiyle Milli Sinema’nın kurucularından Bolvadinli yönetmen Yücel Çakmaklı da anılacak. Ayrıca Korel Otel, Afyon Kocatepe Üniversitesi, Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nde eş zamanlı olarak festival seçkisi ve özel gösterimler gerçekleştirilecek. Paralel oturumlarda ise söyleşiler yapılacak.

189 ÜLKEDEN 2 BİNDEN FAZLA BAŞVURU

189 ülkeden 2 binin üzerinde kısa film ve belgesel filmin başvuru yaptığı festivalde ön değerlendirmeler tamamlandı. Belirlenen 24 finalist film, özel bir jüri tarafından değerlendirilecek. Yapımcı Burhan Gün’ün başkanlığını üstlendiği jüride, Yönetmen ve Senarist Selçuk Aydemir, Oyuncu Bekir Aksoy, Oyuncu ve Senarist Ayça Mutlugil ve Akademisyen Azime Cantaş bulunuyor.