Onlar amatör koro konserlerine yağmur, kar, çamur, trafik demeden, bunca engelin içinde neden giderler?
Bazen o kalabalığın içinde bir sandalye bulmak için dakikalarca ayakta beklerler?
Bazen park yeri bulamayınca üç sokak öteden yine de yüzlerinde mutlu ifadeyle yürürler?
Tanıdık hatrına mı?
Bir hobi olarak mı?
Yoksa sahnedeki o heyecanın kalplerinde bıraktığı yankıyı mı özlerler?
Aslında onlar bu hikâyenin sessiz kahramanlarıdır.
Belki birisı bir koristin eşi, dostu, komşusudur. Belki de sadece müziğin insanı iyileştirdiğine inanan bir sanat yolcususudur. Ama fark etmeden de sahnedeki koroya görünmez bir koro gibi güç verirler. Yani şarkıları koro söylerken kalp ritmini onlar tutarlar.
Amatör koroların kendine has büyüsü, sahne ışığında değil samimiyetinin sıcaklığındadır. Burada her konser alın teriyle, her şarkı, yürekle örülür. Bu sahnede bazen bir nota kaçsa, bir söz unutulsa da içtenlik hiç kaybolmaz O emeğin en büyük ödülü de alkıştır.
Çünkü onlar alkışladığında, birinin içinde ki yapabiliyorum! sesi biraz daha yükselir. Onlar alkışladığında, bütün yorgunluklar bir anda uçup gider. O alkışlar, sadece bir teşekkür değil, cesaretin sesidir. Yağmurda ıslanan ayakkabının, sıkışık trafikte ki sabrın, geç kalma telaşınının tüm bunların burada gönül vefasına dönüşüdür. Çünkü onlar konserlere geldikçe korolar güçlenir. Gönülden alkışladıkça yeni konserler yeni umutlar filizlenir. Onlar bu sahnelerin bu konserlerin sacayağıdır.
Olmazsa olmazlarıdır.
Eğer onlar konserlere gelmezse, şarkılar bu kadar coşkulu, koristler bu kadar neşeli olamaz. Boş salonlara şarkı söylemenin pek de esprisi yoktur. Onlar bu konserlerin ruhuna, amatör koroların heyecanına tanıklık eden yüce gönüllü bir kitle olarak sadece izlemezler. Aynı zamanda müziğin evrensel çatısı altında bir toplumsal iyileşmeye katkı sunarlar. Alkışlarıyla sadece bir performansı değil, belki de birisinin hayata tutunma çabasını onurlandırırlar. Belki de farkında bile olmadan, bir kalbi yeniden ısıtırlar.
İşte o yüzden başta sorduğum sorunun cevabı artık çok da nettir. Onlar buraya sadece müzik dinlemeye değil, insanları hissetmeye gelirler. Amatör koroların tatlı telaşı, kaçırılan sözler, şaşkın gülüşler, hepsi bu sahnenin sevimli ve insani gerçekliğidir. Bir ülkenin ruhu, işte bu salonlarda, bu konserlerde, böyle kalplerin yürekten alkışında yaşar.
İyi ki varlar. İyi ki o koltuklarda oturarak amatör koroların gönülden destekçisiler. Onlar olmasaydı bu sahnelerde sadece ses olurdu ruh olamazdı. Amatör koroların nefesiyle, sesiyle, şarkılarıyla onların alkışı birleştiğinde ortaya çıkan şey yalnızca müzik değildir. Toplumun hala sanatın birleştirici ve iyileştirici gücüyle kalpten yaşadığına dair bir kanıtıdır Çünkü sahne ne kadar emekse onlar da o kadar yürektir. Amatör korolar onlarla birlikte tamamlanır ve onlarla birlikte daha da güzeldir.
Onlar olmasaydı amatör müzik gönüllülerini kim bu kadar büyük bir sevgiyle dinlerdi?





