GÜNDEM

AKP, MHP ve DEM’in yolları açık olsun, uğurlar ola!

Medya03’te Kadir Kaplan’ın konuğu olan Demokrat Partisi Genel Başkanı Gültekin Uysal, “2023’te bir seçim geçirdik. AKP, MHP ve Cumhur ittifakı'nın bizlerle ilgili söyledikleri hepimizin hafızasında. Masanın altında yedinci bacağı arayanlar, şimdi bir şemsiyenin altında buluştular. AKP, MHP ve DEM ittifakı. Yolları açık olsun, uğurlar ola demekten başka bir şey düşmez.” dedi.

Abone Ol

Medya03’de Gazeteci-Sunucu Kadir Kaplan’ın sunduğu programın Canlı Yayın konuğu Demokrat Partisi Genel Başkanı Gültekin Uysal oldu. Uysal; İmralı’ya gidecek heyet, Kıbrıs meselesi, tutuklu belediye başkanları, ekonomi, eğitim ve daha bir çok konuda önemli açıklamalarda bulundu.

İKTİDAR ŞARK KURNAZLIĞI YAPIYOR

DEM Parti’nin CHP’yi demokrat olmamakla suçlaması, İmralı’ya gitmeyenlerin antidemokrat, terörsüz Türkiye’yi istemeyenler ve çözümsüzlükten beslenenlerin olduğuyla ilgili iddialara cevap veren Genel Başkan Uysal şunları söyledi: “Hafızayı tazelemek lazım, çok da geriye gitmeden. 2023’te bir seçim geçirdik. Adalet ve Kalkınma Partisi, MHP ve Cumhur ittifakı'nın bizlerle ilgili söyledikleri hepimizin hafızasında. O yüzden bu söylenenlerin çok bir hükmü yok. Perdenin arkasında bir orta oyunu var. Bu vebale, sürece, sorumluluğa ortak etme oyunu. İktidarın çok uzun süredir bir alışkanlığı, şark kurnazlığı var. Çamura saplandı mı! tüm muhalefet, siyasi aktörler gelsin bu çamurdan çıkalım. Düz yola çıktığında da ‘Ben kendi bildiğimi okurum’ anlayışı içerisindeler. Burada Cumhuriyet Halk Partisi'nin komisyonda gösterdiği ‘Bundan sonraki süreçte komisyona katkı vermeye devam edeceğiz’ demekle beraber bu komisyonda İmralı'ya gidişe karşı çıkmış olmaları. Karşımızda fiilen zaman zaman adını da koyuyorlar. Sayın Erdoğan’da birkaç kez ifade etmişti. AKP, MHP ve DEM ittifakı. Yolları açık olsun uğurlar ola demekten başka bir şey düşmez.”

PKK İLE İŞBİRLİĞİ YAPMA İMTİYAZI SAYIN ERDOĞAN’DA

Bu işin siyasi sorumluluğunu Sayın Erdoğan’ın almak istemediğini ifade eden Genel Başkanı Uysal görüşlerini şöyle açıkladı: “Sayın Bahçeli zorluyor, kontrollü krizler çıkartarak. Toplumsal vicdanda bu işin açtığı yaranın her siyasetçi gibi iktidarın kimi unsurlarının da çok farkında olduğu kanaatindeyim, ama yapacak bir şeyleri yok. Niçin buraya geldik? Buraya gelmemizin tek bir sebebi var. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, dolayısıyla % 50 + 1 dengesi. PKK ile işbirliği yapma imtiyazı Sayın Erdoğan’da. Sayın Erdoğan ihtiyaç duyarsa yapabilir.”

MASANIN ALTINDA YEDİNCİ BACAĞI ARAYANLAR ŞEMSİYE ALTINDA BULUŞTU

2023 seçimleri öncesinde Cumhur ittifakının Millet ittifakıyla söylemlerini hatırlatan Genel Başkanı Uysal şunları söyledi: “Masanın altında yedinci bacağı arayanlar, bir şemsiyenin altında bugün buluştular. Biraz önce ifade ettiğim gibi! uğurlar ola. Bu ülkede aklı selim hiç kimse şiddet, terör olsun, kan aksın istemez. Bizim endişemiz biraz evvel altını çizdim. Türkiye'de etnik bölücü siyasetin manyetik sahasının genişlemesi ile ilgilidir.”

ERDOĞAN’I PKK’NIN KUCAĞINDAN ALDIK DİYEN MHP, ÖCALAN’A YOL ALMANIN DERDİNDE

Devlet Bahçeli’nin söylemleri nedeniyle MHP’lilerin büyük mahcubiyetlerini gördüğünü ifade eden Genel Başkan Uysal, “Sayın Bahçeli'nin bugün geldiği yer tabi çok ilginç. Cumhur İttifakı'nın kuruluş gerekçelerine baktığınızda deyim yerindeyse ‘Sayın Erdoğan'ı PKK’nın kucağından aldık’ diyerek propaganda yapan MHP bugün gelmiş Öcalan’la, terörist başıyla beraber sanki bir nimet gibi yol almanın derdi telaşı içerisinde. Bu noktada vicdanlı her Türk vatandaşı gibi Milliyetçi Hareket Partililerinde büyük mahcubiyetlerini sokakta görüyorum ama emir komuta zinciri içerisinde bir sorgulama usulünün de işlemediğini görüyoruz.”

ANNAN PLANI KABUL EDİLMİŞ OLSAYDI DOĞU AKDENİZ’DE HİÇBİR HAKKA SAHİP DEĞİLDİK

KKTC’nin yeni Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ın daveti üzerine Kıbrıs’a yaptığı ziyaretle ilgili değerlendirmelerini paylaşan Genel Başkan Uysal şunları söyledi:

“İktidar, Türkiye içindeki fütursuzluğunu biraz Kıbrıs’a taşımış. Sayın Bahçeli'nin yaptığı açıklamaların çok olumsuz toplumsal zeminde karşılığı var. Kıbrıs’ta olana-bitene baktığımızda önümüzde çok önemli bir süreç var. Bir tarihi hükmü de burada ifade etmek isterim. Eğer o gün Mehmet Ali Talat önderliğinde, iktidar ve Sayın Erdoğan’da Annan planının geçmesi için destek verdiler. O gün Rum tarafı Annan planını kabul etmiş olsa bugün Doğu Akdeniz'de Kıbrıs başta olmak üzere karbon yataklarıyla ilgili hiçbir hakka sahip değildik.”

İKTİDAR KIBRIS’I TEKRAR FEDA ETME YOLUNA GİDEBİLİR

İktidarın pahalı bir tecrübeyle, deneme-yanılma metoduyla öğrenme yöntemiyle ilerlediğini ifade eden Genel Başkan Uysal, “Bugün geldiğimiz noktada, önümüzdeki süreçte iktidar yine siyasi saiklerle kendisini kurtarmak, Avrupa Birliği bağlamında bir takım esnemeler elde edebilmek için Kıbrıs'ı tekrar feda etme yoluna da gidebilir. Ama sayın Erhürman o noktada CTP’nin, Kıbrıs'taki solda yer alan siyasi partilerin Mehmet Ali Talat, Akıncı gibi daha önceki Cumhurbaşkanları dönemlerinde gördüğümüz bir dönemi yaşamayacağı kanaatindeyim. Türkiye ile daha rasyonel, sağlıklı bir ilişki kurarak Türkiye'nin tezleri Kıbrıs Türklerinin de menfaati noktasında bir süreç işleyecektir. Kıbrıs meselesine çok dikkatli davranmak lazım. Özellikle Sayın Erdoğan'ın Trump'a olan şahsi ilişkisi, İsrail - Doğu Akdeniz bağlamında bir takım esnemeler gelebilir. Çünkü bu hattı çizdiğiniz de İsrail-ABD biraz Kıbrıs'ta merkeze alarak bir Doğu Akdeniz'de hat çizmeye çalışıyor, dikkatli takip etmek lazım.”

ANKARA’NIN GÖRDÜĞÜ EN BÜYÜK İSTİLAYI YAPAN MELİH GÖKÇEK DÖNEMİYLE İLGİLİ BİR TANE SORUŞTURMA YOK

Tutuklu siyasetçiler ve son olarak İçişleri Bakanlığının Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mahsur Yavaş’a soruşturma izni vermesiyle ilgili görüşlerini aktaran Genel Başkan Uysal şunları söyledi:

“İktidar 1 Ekim 2024 meclis açılışıyla beraber birtakım düğmelere bastı. Önümüzdeki seçimle ilgili bugünden birtakım planlamalarını yürütüyorlar. Şair Eşref'in güzel bir sözü var: “Suları haricinde, her yere akıyor” diye bir tabiri var. Moğol istilasından sonra Ankara'nın gördüğü en büyük istilayı yaşamış Melih Gökçek dönemiyle ilgili siz bir tane soruşturma açmayacaksınız. Bugün Sayın Yavaş'la ilgili en nihai tahlilde siyasi saiklerle yapıldığı kanaatindeyim. Hiçbir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gibi Belediye Başkanları soruşturmalardan, kovuşturmalardan ari değildir. Elbette kovuşturmalar, soruşturmalar olacak. Ama uygulamaya baktığınızda iktidarın özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu'ndan başlayarak diğer belediye başkanlarıyla ilgili bir planlaması var.

Burada yargının adeta siyasetin bir aparatı haline getirerek siyasi mücadelede iktidar lehine operasyonlar yaptığına şahit oluyoruz. Çok açık bir şekilde anayasanın temel hükümleri çiğneniyor. Doğrudan yürütmenin yargıya talimat verebilmesi mümkün değil. Anayasal suçtur.”

TÜRK MİLLETİNİN YAVAŞ’TAN BEKLENTİLERİ VAR

“Sayın Yavaş'ın seciyesi ortadadır. Bizlerle çok yakından tanırız.” diyen Genel Başkan Uysal şunları söyledi: “Önümüzdeki süreçte Türk milletinin farklı manalar yüklediği, beklentiler içerisinde olduğu bir siyasi aktördür. Kamuoyunun araştırmalarına bile baksak bunu zaten görürüz.”

TÜRKİYE’DE ÖNCE SİYASET DEĞİŞECEK SONRA TÜRKİYE!

“İster A Partisi, ister B partisi yapsın bu çarpık düzene karşıyız” diyen Genel Başkan Uysal, “Türkiye'de kurulmuş, yağma düzeni dediğimiz mekanizmada kamu kaynaklarından, kirli kaynaklarla siyasetin finanse edilmesi. İster bunu A partisi, ister B partisi yapsın. Bu çarpık düzene karşıyız. Bu Türkiye'deki demokrasiye de büyük tehdittir. O açıdan Türkiye'nin en temel meselesi ne diye sorsanız! Türkiye'de çarpık işleyen bu siyasal düzendir. Vekalet verenle, vekalet alan arasında sağlıklı bir ilişkinin kurulmayışı. Her gün TBMM, millet aleyhine kanunların yapılmasına vesile oluyor. Millet aleyhine, geniş kitleler aleyhine ücretli, dar gelirli, emekliler aleyhine. Vvatandaşın hesap sorabileceği bir sistem olsa, her gün kendi aleyhine kanun çıkartan milletvekillerinin yakasına yapışır. O milletvekilleri de bir daha millet aleyhine o kararlara imza atmazlar, el kaldıramazlar. Demokrat parti olarak iddiamız şudur: Türkiye’de önce siyaset değişecek sonra Türkiye. Çünkü sistematik hata veren bu siyasal düzen değiştirmediğimiz müddetçe vatandaşlarımızın talepleri siyasal sisteme, kanallara aktarmakta zorlanıyoruz.”

BELEDİYESİ HALK LOKANTASI AÇTI DİYE VİLAYETİ KAFE AÇIYOR!

Mehmet Şimşek ve ekonomi yönetimiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Genel Başkan Uysal, “Sayın Şimşek'e sahtekar dediler. Sonrasında bir umutla tükenmiş, kredibilitesi de kalmadığı için en azından uluslararası piyasalarda karşılığı olur diye tekrar göreve getirildi ve 2.5 yıldır bir enflasyonla mücadele programı uygulanıyor. Son 20 yıla baksak iktidarın 5 yıllık kalkınma planları, 3 yıllık orta vadeli planlar ve her yıl bütçelerle ortaya koyduğu hedeflerin hiçbirine ulaşabilmiş değil. Neredeyse 5 tane 4-5 yıllık kalkınma planı uygulayacak bir zamanı Türk milleti sayın Erdoğan'a imkan olarak vermiş, bugün 23 yılındayız.

Bugün değişen Dünyada daha nitelikli bir ekonomik üretim alt yapısını kurmamız gerekirken hâlâ konuştuğumuz meseleler: Yerelde Afyon'da da görüyorum insanımızın refah seviyesini, gelirini yükseltmek, içinde yaşadığı şartları sosyo ekonomik kalkınma düzeyini başka bir noktaya çekmek gerekirken Belediyesi Halk Lokantası açıyor diye Valilikde kafe açtı.”

DOĞRU, NAMUSLU ELLERDE ÜLKE BÜTÇESİNİN YARISIYLA TÜRKİYE YÖNETİLİR

“Sayın Şimşek'in Türkiye'de hukuk yokken biraz evvel ifade ettiğim gibi doğru ve sağlıklı bir program uygulayabilmesinin yolu önce TÜİK'in sağlıklı enflasyon rakamlarını açıklamasından geçer.” diyen Genel Başkan Uysal sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bunca yıldır öncelikle milletten çaldıklarını millete vererek. Doğru enflasyon düzeltmesiyle beraber buradan başlamak lazım. Ülke kaynaklarının kötü kullanıldığı bir ülkede bugün bütçelerin%60’ının üzerindeki bölümü ihale kanunu dışında keyfi olarak sarf edilir halde. Israrla ve iddiayla ettiği ifade ediyorum. Bugün Türkiye'de usulsüzlükler, yolsuzluklar o kadar sistematik hale gelmiş ki Türk milletinin güvenliğini tehdit edecek eşiğe gelmiş. Bugün açık yürekli ifade ediyorum bu bütçe doğru namuslu ellerde olsun, bütçenin yarısı ile Türkiye yönetebilir.”

TÜRKİYE’DE GELİR ADALETSİZLİĞİ OLMUŞ EĞİTİM ADALETSİZLİĞİ

Ülkenin kendi çocuklarının başka ülkelere gitmek için fırsat kolladığını ifade eden Genel Başkan Uysal şunları söyledi:

“Dünya çok hızlı değişiyor. Türkiye'nin bu manada eğitim altyapısının bilerek ve isteyerek ideolojik bir paranteze sıkıştırarak Türk ekonomisinin ihtiyaç duyduğu nitelikli ara elemanından, yetişmiş mühendislerine varıncaya kadar bütün bu ihtiyaç sahalarında maalesef Türkiye'de eğitim sistemi çökmüş vaziyette. Bir ülke için en büyük felaket kendi çocuklarının başka ülkelere gitmek için fırsat kollamasıdır. Bundan daha büyük bir felaket olamaz. O açıdan Türkiye'de gelir adaletsizliği olmuş, eğitim adaletsizliği. Bütün bu cephelerinden bakınca sayın Şimşek'in yapacak çok bir şeyi yok. Adaletin hukukun işlemediği, keyfiliğin devam ettiği ve yolsuzluğun devam ettiği çok açık.” ifadelerini kullandı.

Programın tamamını aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.

https://www.youtube.com/watch?v=tmY-jGXZjBU