Zafer Meydanı’nda gerçekleşen kutlama etkinliğine; Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, Afyonkarahisar Milletvekilleri Av. Ali Özkaya Av. İbrahim Yurdunuseven, Dr. Hasan Arslan, Mehmet Taytak, Av. Hakan Şeref Olgun, İkmal ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Fatih Dağlı, Belediye Başkanı Burcu Köksal başta olmak üzere il protokolü, ilimizi gelen generaller ve çok sayıda vatandaş katıldı.


ZAFER MÜZESİNİN RESTORASYONU YILLAR SÜRDÜ
Konuşmasına restorasyonu uzun yıllar süren Zafer Müzesi’ne atıfta bulunarak başlayan Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal, “Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün İzmir’in Yunanlılar tarafından işgali sonrasında Samsun’a çıkarak başlattığı Milli Mücadelemiz, Afyonkarahisar sınırları içinde olan Kocatepe’de yakılan Büyük Taarruz kıvılcımından sonra zaferle taçlanmıştır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk son dönemde ne yazık ki restorasyonu yıllar süren bu Zafer Müzesi’nde Büyük Taarruz’un sonrasını Fevzi ve İsmet Paşalar’la yönetmiş, Türk Milleti’ni layık olduğu ve asla vazgeçmediği bağımsızlığına tekrar kavuşturmuştur. Afyonkarahisar, Atatürk’ün deyimiyle son büyük zaferin kilidi olmuştur” KOÇOĞLU ŞÜKRÜ BEY’İ MİNNETLE ANIYORUM
“Milli Mücadele sırasında iki kez işgal gören Afyonkarahisar’da İsmail Şükrü Efendi’nin kurduğu Çelikalayları’nı minnetle anıyorum.” diyen Köksal sözlerine şöyle devam etti:
“İşgal günlerinin ağır baskılarına rağmen halkı bilinçlendirme faaliyetlerinden geri durmayan ve İkaz gazetesini çıkaran Koçoğlu Şükrü Bey’i minnetle anıyorum. 2 Ağustos 1920’de Mustafa Kemal Paşa’nın Afyonkarahisar’a gelerek topladığı kongreye katılan bütün vatansever büyüklerimizi minnetle anıyorum. Afyonkarahisar Redd-i İlhak Cemiyetini, sonrasında Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ni kuran atalarımızı minnetle anıyorum. İşgal günlerinin o karanlık döneminde Ayvalık’ta düşmana karşı ilk kurşunu atan büyük devlet adamı Ali Çetinkaya’yı minnetle anıyorum.  Milli Mücadele sırasında cephedeki savaşın yanı sıra Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde istiklal aşkıyla milleti temsil eden kahraman milletvekillerimizi minnetle anıyorum” 
KARA FATMA NEZDİNDE BÜTÜN KADINLARIMIZI MİNNETLE ANIYORUM
“Kurtuluş Savaşı, aynı zamanda kadınlarımızın onur mücadelesidir. Kadınlarımızın canı, kanı, namusu vatandır. Kadınlarımız bilirler ki vatanımızda düşmanı def etmeden bize rahat yoktur.” diyen Köksal sözlerinin devamında şu ifadeleri kullandı:
“Büyük Taarruz’a katılan Kara Fatma nezdinde bütün kadınlarımızı minnetle anıyorum. 102 yıl sonra bu kürsülerde, konforlu pencerelerden Kurtuluş Savaşımızı anlatmak kolay. O günleri satır satır kaleme alan Yakup Kadri Karaosmanoğulları’nı, Falih Rıfkı Atayları unutmak mümkün mü? Onların tarihe ışık tutan kalemleriyle biz bugünlerimizi daha iyi anlıyoruz. Ayrıca Mustafa Kemal Atatürk’ün Kocatepe’de Büyük Taarruz emrini verdiği anlarda çektiği fotoğraflarla Türk Milleti’ne büyük bir simge hediye eden EtemTem’i minnetle anıyorum. 
Kurtuluş Savaşımız, güçsüzlük nedir bilmeyen şanlı bir milletin 10 bin yıllık tarihinde yazdığı destanların bir özeti gibidir. Yine Atatürk’ün deyimiyle dahili ve harici bedhahlara karşı topyekûn verdiğimiz mücadele, mazlum milletlere de örnek olmuştur. Ta, işgal günlerinde “Geldikleri gibi giderler” cümlesiyle kararlılığını ortaya koyan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi silah yoktu bulundu, haberleşme yoktu kuruldu. O gün yokluk  içinde yaşayan bu asil millet, güvenebileceği bir lideri bulunca liderin peşi sıra gitti; ekmeğini bölüştü, canını verdi, elindekini avucundakini vatan uğruna feda etti.”
TÜM VATANDAŞLARIMIZI YILIN 365 GÜNÜ AFYON’A, KOCATEPE’YE DAVET EDİYORUM
“Çocuklarımıza, gençlerimize elimizden geldiği kadarıyla güzel imkânlar sunmaya çalışıyoruz. Bu imkânları kimlerin sayesinde elde ettiğimizi gençlerimize ve çocuklarımıza öğretmek boynumuzun borcu.” diyen Köksal sözlerine şöyle devam etti:
“Gelin Başkomutanlık Milli Parkı’nı hep birlikte tanıtalım. Gelin ülkemizin dört bir yanından ilkokuldaki çocuklarımıza, ortaokul-lise ve üniversitedeki gençlerimize Kocatepe’yi tanıtalım. Cumhuriyet’in kazanıldığı bu bereketli topraklarda kurtuluşu ve kuruluşu anlatalım. Bizim kökü dışarıda olan başarı öykülerine ve dışarıdaki rol modellere ihtiyacımız yok.
Bizim, kendimize güvenmemize, kendimizi tanımaya ihtiyacımız var.  Tüm vatandaşlarımızı yılın 365 günü Afyon’a, Kocatepe’ye davet ediyorum.  Gelin Sarışın Bir Kurda benzeyen o büyük başkomutanı Kocatepe’de anlayalım. Gelin, ‘asker ne yiyorsa biz de onu yiyelim’ diyen Milli Mücadele kurmaylarımızı, Afyonkarahisar’da coşkun bir sel gibi hatırlayalım. Gelin, bu davet bizim!” 
YILMAZ BİR ATATÜRK MİLLİYETÇİSİ VE CUMHURİYET KADINI OLARAK BU MEŞALEYİ TAŞIMAKTAN ONUR VE GURUR DUYUYORUM
“Büyük Taarruz’un, Afyonkarahisarımızın kurtuluşunun ve Büyük Zaferimizin 102’nci yıldönümünde, başta Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü olmak üzere Milli Mücadelemizin kurmay kadrosunu, Milli Mücadelemiz’in ünlü ve isimsiz kahramanlarını, cephe gerisinde büyük hizmetler veren fedakâr büyüklerimizi, tüm şehitlerimizi, gazi olup hayatını kaybeden atalarımızı rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum.” diyen Köksal sözlerini şu sözlerle noktaladı:
“Bugün burada bulunan tüm vatandaşlarımız, törenimize katılan tüm değerli protokol üyeleri… Hepimiz Kara Fatmayız, hepimiz Ali Çetinkayayız, hepimiz İsmet Paşayız ve elbette hepimiz Mustafa Kemal Atatürk’üz. Kurtuluş Savaşının meşalesi Afyonkarahisar’dan yakıldı. Yılmaz bir Atatürk Milliyetçisi ve Cumhuriyet Kadını olarak bu meşaleyi taşımaktan onur ve gurur duyuyorum. Zaferimiz kutlu olsun!” dedi.