29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlama programı Vali Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı ile eşi Burhan Selim Yiğitbaşı tarafından verilen kabul töreni ile tamamlandı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Vali Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı bir konuşma yaptı.

50-2

BU EMANET OMUZLARIMIZDA TAŞIDIĞIMIZ ÇOK BÜÜYK BİR SORUMLULUK

29 Ekim’in aziz milletin esareti asla kabul etmeyeceğini ve bağımsızlıktan asla taviz vermeyeceğini tüm dünyaya ilan ettiği gün olduğunu vurgulayan Vali Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, “Bugün Millet olarak birlik ve beraberliğimizi yeniden perçinlemek, ecdadımızın bize emanet ettiği aziz bir miras olan Cumhuriyetimizi, geleceğe daha güçlü, daha sağlam bir şekilde taşımak için toplandık. Bugün burada, ortak mazimizin omuz omuza verdiği o büyük destanı, istiklâl ve istikbal aşkıyla yeniden hatırlamak için bir aradayız. 29 Ekim 1923, bu aziz milletin esareti asla kabul etmeyeceğini, bağımsızlıktan asla taviz vermeyeceğini tüm dünyaya ilan ettiği gündür. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözleriyle iradesine sahip çıkmış, geçmişin şanlı mirası üzerine bina ettiği yepyeni bir devleti dünyaya ilan etmiştir. Şunu iyi bilmeliyiz ki, Cumhuriyet sadece bir yönetim biçimi değil; bu milletin inancıyla, ferasetiyle, sabrıyla, alın teriyle yoğrulmuş bir emanettir. Bu emanet, bizler için büyük bir kazanım olmasının yanında, omuzlarımızda taşıdığımız çok büyük bir sorumluluktur.” dedi.

BİZ MİLLET OLARAK TARİH BOYUNCA HEP MAZLUMUN YANINDA OLDUK VE ZALİMİN KARŞISINDA DİMDİK DURDUK

Babadan 5 yaşındaki oğluna hayat kurtaran müdahale!
Babadan 5 yaşındaki oğluna hayat kurtaran müdahale!
İçeriği Görüntüle

Bu toprakların kolay vatan olmadığına değinen Vali Yiğitbaşı, “Çanakkale’de, Sarıkamış’ta, Sakarya’da, Dumlupınar’da nice isimsiz kahraman, “Allah-u Ekber!” nidalarıyla şehadete yürüdü. Bugün ezanlarımız göklerde yankılanıyorsa, bayrağımız semada özgürce dalgalanıyorsa, bunu o fedakâr yiğitlere borçluyuz. Her birinin Ruhları şâd, makamları âli, mekanları cennet olsun. Biz millet olarak tarih boyunca her daim mazlumun yanında olduk ve zalimin karşısında dimdik durduk. Bizler, Hangi coğrafyada bir feryat varsa, oraya el uzatan, yüreğini koyan, desteğini, duasını esirgemeyen bir milletin evlatlarıyız. Çünkü bizim kültürümüzde merhamet vardır, vefa vardır, adalet vardır. Ve bu ruh, Cumhuriyetimizi şekillendiren manayı da içerisinde barındırmaktadır. Cumhuriyetimizin 102 yıllık onurlu yürüyüşü boyunca nice badireler atlatıldı. Çeşitli vesayet odaklarıyla mücadele edildi, darbeler yaşandı, ekonomik saldırılar ve terör gibi belalarla uğraşıldı, zaman kaybedildi. Ama her seferinde milletimiz, vakur duruşu, inancı, duası ve vefasıyla bu topraklara sahip çıkmayı bildi. En son 15 Temmuz’da olduğu gibi yeni destanlar yazmaya devam ediyoruz.” diye konuştu.

BU ŞEHİR, TARİHİMİZİN MİHENK TAŞIDIR

Afyonkarahisar’ın tarihin mihenk taşı olduğunun altını çizen Vali Yiğitbaşı, “Bizler Afyonkarahisar olarak bu mübarek yürüyüşte üzerimize düşeni yapmaya devam ediyoruz. Bu şehir, tarihimizin mihenk taşıdır. Kurtuluş Savaşı’nın karargâhı, zaferin topraklarıdır. Burada atılan her adım, Türkiye’nin geleceğine uzanan bir hamledir. Afyonkarahisar, tarımıyla, sanayisiyle, turizmiyle, kültürüyle büyüyen, gelişen, dirilişin ve yükselişin lokomotif şehirlerinden biri olmuştur. Bu bakımdan bizler, devletimizin tüm imkânlarını vatandaşımızla buluşturmak için gece gündüz demeden tüm kurumlarımızla çalışıyoruz. Gençlerimize daha iyi bir gelecek sunmak, kadınlarımıza daha fazla imkân sağlamak, çocuklarımızı çağın gerekleriyle donatmak için tüm gücümüzle sahadayız. Yatırımlarımız artıyor, projelerimiz bir bir hayata geçiyor, istihdam olanakları genişliyor. Çünkü biliyoruz ki güçlü bir Afyonkarahisar, güçlü bir Türkiye demektir. Cumhuriyetimizin gücünün kaynağı, bu milletin iman dolu yüreğidir. Biz bir olduğumuz sürece, iri ve diri kaldığımız sürece; Allah’ın izniyle aşamayacağımız engel, varamayacağımız hedef yoktur. Yeter ki aramıza nifak sokmak isteyenlere fırsat vermeyelim. Yeter ki ezanımızla, bayrağımızla, ailemizle, ahlakımızla, değerlerimizle dünya sahnesinde var olmaya devam edelim. Bu milletin mayası sağlamdır, çünkü hamuru dualarla yoğrulmuştur.” dedi.

TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİ KARARLILIKLA YÜRÜTÜLMEKTEDİR

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 yılı aşan yürüyüşünün milletimizin tüm zorlukların üstesinden gelebilecek sarsılmaz bir inanç ve iradeye sahip olduğunu gösterdiğini dile getiren Vali Yiğitbaşı, “Olmaya da devam etmektedir. Bugün bu iradenin en somut tezahürlerinden biri olan Terörsüz Türkiye süreci de kararlılıkla yürütülmektedir. Bu süreç terörün ve şiddetin karanlık gölgesini ülkemizin üzerinden tamamen kaldırma ve her bir vatandaşımızın geleceğe umutla bakmasını sağlama yolunda atılmış stratejik ve tarihi bir adımdır. Diğer yandan bugün coşkuyla kutladığımız bayram sevincimizin yanı sıra gönül coğrafyamızda yaşanan derin acıları da sizlerle birlikte yüreğimizde hissediyoruz. Özellikle Filistin Gazze’de masum sivillerin, kadınların, çocukların, yaşlıların yaşadığı büyük insani dram vicdan sahibi herkesi derinden yaralamaktadır. Devletimiz tarihi bir sorumlulukla çatışmaların derhal sona ermesi ve kalıcı bir ateşkesin sağlanması, bölgeye kesintisiz insani yardım ulaştırılması için üst düzey bir diplomatik çaba göstermiştir ve göstermeye de devam etmektedir. Kadim medeniyetimizin ve Cumhuriyetimizin miras bıraktığı insan odaklı, adil ve merhametli dış politika vizyonuyla Gazze’deki kardeşlerimizin yanında olmaya ve küresel vicdanın sesi olmaya Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde devam edeceğiz. Türkiye daime mazlum coğrafyadaki kardeşlerinin yanında olacaktır.” dedi.

TÜRKİYE YÜZYILI VİZYONU REHBERLİĞİNDE GELECEĞE ADIM ADIM İLERLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ

Vali Yiğitbaşı konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Sözlerime son verirken başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, bu vatanı bize emanet eden aziz şehitlerimizi rahmetle, minnetle, dualarla yâd ediyorum. Gazilerimize sağlık ve huzur dolu uzun ömürler diliyorum. Rabbim hepsinden razı olsun. Cumhuriyetimizin 102. yıl dönümünü kutlarken, kararlılıkla yürüdüğümüz bu kıymetli yolda, Türkiye Yüzyılı vizyonu rehberliğinde geleceğe adım adım ilerlemeye devam edeceğiz. Rabbim devletimize zeval vermesin. Birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim eylesin. Vatanımıza, ezanımıza, bayrağımıza kastedenlere fırsat vermesin. Hepinizi bir kez daha sevgiyle, saygıyla, hürmetle selamlıyor; Cenab-ı Allah’a emanet ediyorum.”

49-1